Yeter artık; alın başınıza çalın promosyon denen üç on parayı. Vermeyin eğer bir yıl için vereceğiniz para bir paket sigara bedeline denk gelecekse, sakın vermeyin. Ve sakın bir daha mevzuunu etmeyin. Bırakın emekliyi kendi başına, bugüne kadar nasıl yaşadıysa yine öyle yaşar. Kuru ekmeğini suya banar yer de 'bal kaymak yedim' der dışarıya karşı. Eskisini tersyüz eder yeni eyler ama yüzünün suyunu kimsenin kirli ayağına dökmez.

On milyonu aşkın emekli var bu ülkede. Kimi boğaz tokluğuna da olsa ikinci işte çalışır ele güne muhtaç ve evlat ü ayale mahcup olmamak için. Kimi kendi yemez ayaline yedirir, kimi kendi giymez evladına giydirir. Malları mülkleri, paraları pulları yoktur. Tek servetleri kimsenin tartıya vuramayacağı ve ayaklar altına alamayacağı onurlarıdır. Ne olur hayatının son baharını yaşayan bu insanların onurlarıyla oynamayın.

Lafım sadece siyasilere değil en az onlar kadar bizim meslektaşlara da. Biri 'karlı dağdan kar bağışlar' havasında 'emekliye yılda 300 lira promosyon vereceğiz' diyor diğeri emekliye 'müjde' başlığı atıyor. Ya 300 liranın ne kadar ucuz bir para olduğunu bilmiyorlar ya da müjdeyi ne kadar ucuzlattıklarının farkında değiller. Hoş, onu da verecekleri/verebilecekleri yok ya.

Eğer biraz vicdanınız varsa, kapatınız artık bu faslı. Kalsın o para bankalarda ya da alın sizin olsun ama ne olur emeklinin haysiyetiyle artık daha fazla oynamayın.

SENİN DE BİR YAKININ OLABİLİR

Engelli sayımız oldukça yüksek. Üstelik hepimiz potansiyel engelli adayıyız. Kader kime hangi yazıyı yazmış, hangi acıyı hayatının hangi zamanına saklamış kimse bilmez/bilemez. Yarınlara yapacağımız en büyük yatırım, bugünlerde engelli ya da o an için yardıma muhtaç insanlara göstereceğimiz ilgilidir. Toplumun engelliye ya da yardıma muhtaç kimselere karşı göstereceği insani davranış aslında kendi geleceğine yatırımdır.

Samsun-Çarşamba Havalimanı'ndan yapılan sefer de yolcu da her geçen gün düzenli şekilde artıyor. Bu aynı zamanda engelli ya da o an için yardıma muhtaç hasta ya da yaralı yolcu sayısının da artması ve havalimanında bu tür yolculara hizmet verecek ekip ve ekipmana daha fazla ihtiyaç duyulması anlamına gelir.

Batı toplumlarında çoktan çözümlenmiş ve İstanbul, İzmir, Antalya gibi kentlerde de giderek gelişen ve yaygınlaşan bu tür hizmetler, ne yazık ki henüz Samsun-Çarşamba Havalimanı'na gelebilmiş değil. Küçük bir yatırımdır aslında büyük mutluluklara vesile olacak hizmet. Birkaç engelli sandalyesi ve bir iki elemandır sağlanması gereken. Küçük bir gayret ama büyük bir hizmet ve akıl almaz hayır dualar.

Hizmete muhtaç insanların bu küçük talebini karşılayacak büyük yürekler vardır bu kentte diye düşünüyorum. Umarım yanılmam…