Türkiye, 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin bıçaklanarak öldürülmesinin yarattığı infiali hala sindirememişken, yaşıtı olan milli kick boks sporcusu M.K.’nin Eskişehir’de tramvay durağında 8 kişi tarafından vahşice darp edilmesi öfkeyi yeniden alevlendirdi. Olay, “çocuklar neden bu kadar kolay şiddetin hedefi oluyor ve neden failler bu kadar rahat?” sorularını bir kez daha gündeme taşıdı. Medya Midas, Sözcü ve diğer yerel mecraların aktardığına göre saldırganların hiçbiri tutuklanmadı. Bu karar, “cezasızlık algısı”nı büyütürken aile travmayla baş etmeye çalışıyor. Minguzzi dosyasındaki adalet arayışı da hâlâ sıcaklığını koruyor.
Tramvay durağında 8 kişilik grup: “Dövüşçü müsün, bize de göstersene”
16 Temmuz akşamı, antrenmandan dönen ve Türkiye şampiyonu ile WAKO Dünya Kupası üçüncülüğü bulunan M.K., Eskişehir Emek Mahallesi’ndeki tramvay durağında yolu kesilen bir çocuk. İddiaya göre aralarında çocukların da olduğu 8 kişilik grup, “Sen dövüşçü müsün, bize de göstersene” diye sataşarak başlayan sözlü tacizi saniyeler içinde fiziki saldırıya çevirdi. Genç sporcu yere düşene kadar dövüldü, düştükten sonra da kafasına tekmeler inmeye devam etti. O anlar saldırganlar tarafından cep telefonuyla kayda alındı.
Hastaneden darp raporu çıktı, tutuklama çıkmadı: “Minguzzi gibi ölmesi mi gerekiyordu?”
Ailenin isyanı büyük. Anne, “Minguzzi gibi ölmesi mi gerekiyordu?” diyerek tepkisini dile getiriyor. Hastane M.K. için darp raporu verdi; beyin travması geçirdiği, kırık şüphesi bulunduğu belirtildi. Buna rağmen ifadeleri alınan şüpheliler hakkında tutuklama tedbirine başvurulmaması kamuoyunda yeni bir “cezasızlık” tartışması başlattı. Haberi ilk duyuran gazeteci Rojda Altıntaş’ın paylaşımları sosyal medyada geniş yankı buldu.
Minguzzi davasının gölgesi: Toplum “adalet” talebinde ısrarcı
24 Ocak’ta Kadıköy’de bıçaklanan ve 9 Şubat’ta hayatını kaybeden 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin ölümü, çocuklara dönük şiddetteki korkutucu tabloyu tüm çıplaklığıyla göstermişti. O davada iki şüpheli tutuklanmış, olayın görüntülerinin yayılması toplumda büyük bir infial yaratmıştı. M.K.’nin yaşadıkları, “aynı hikâyeyi tekrar mı yaşayacağız?” korkusunu tetikledi. Siyasetten sanat dünyasına pek çok isim Minguzzi için adalet çağrısı yapmış, dosya TBMM’de bile gündem olmuştu. Bugün M.K. dosyasındaki “tutuksuzluk” tercihi, benzer şekilde kamu vicdanını zorluyor.
