Kanın damar duvarında yaptığı basınca 'tansiyon' dendiğini ifade eden VM Medical Park Bursa Hastanesi Nefroloji Uzmanı Uzm. Dr. Ayşe Şeker, tansiyon eğer yüksek ise buna da 'hipertansiyon' dendiğini söyledi. Şeker, 'Büyük tansiyonun 130, küçük tansiyonun ise 80'in üzerinde olması bu hastalığı gösterir. Çocuklardan yetişkinlere kadar bütün yaş grubunda görülebilir. Hipertansiyonun sebeplerinin yüzde 95'i bilinmemektedir. Yüzde 5'lik kısmının içerisinde ise böbrek damarlarının daralması, hormonal bozukluklar, büyük damarların anormallikleri olabilir. Hipertansiyon hastaları, mutlaka hayat tarzı değişikliklerini göz önünde bulundurmalıdır. Tuz tüketimi, tansiyon hastaları için çok önemlidir. Mutlaka azaltmakta fayda var. Tuzun tansiyonu yükselttiği kesinleşmiştir. Kilo verilmesi, spor yapılması ve sigara kullanımına dikkat edilmesi gerekmektedir' diye konuştu.Tedbirlere rağmen tansiyonun düzene girmemesi durumunda ilaçlı tedaviye geçileceğini belirten Uzm. Dr. Ayşe Şeker sözlerini şöyle sürdürdü:'Hipertansiyon tedavisi ömür boyu sürer. Tansiyon seviyesi düştü diye ilaçların bırakılmaması gerekiyor. Diğer organları da etkileyen bir rahatsızlıktır. Beyin, kalp, göz, böbrek gibi organlarda hasara yol açabilir. Hipertansiyon belirti vermediği için bu açıdan çok tehlikeli bir hastalıktır. Genetik eğilim çok önemlidir. Anne ve babadan birinde tansiyon rahatsızlığı var ise kişinin olma ihtimali yüzde 25'tir. Ancak anne ve babanın ikisi de tansiyon hastası ise çocuğun hipertansiyonlu olma ihtimali yüzde 75'tir.'