Her temas iz bırakır, devletten kaçış yokAntalya Gazeteciler Cemiyetini ziyaret eden Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, AGC Başkanı Mevlüt Yeni ile makamında bir araya gelerek, cemiyet üyeleri ve basın mensuplarına FETÖ terör örgütüyle mücadele çalışmaları konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Solmaz, genel olarak FETÖ'den yargılanan kişilerin ortak noktası olarak ByLock programını işaret ederken, olaylara sadece ByLock'tan değil daha geniş perspektiften baktıklarını söyledi. Solmaz ayrıca, FETÖ'nün 'biz öyle temiz çalışıyoruz ki arkamızda iz bırakmıyoruz' iddiasına da 'Her temasınız iz bırakır. Çok kolay tespit ediyoruz. Devletten kaçış yok' cevabını verdi.'Yeri geldiğinde ortak noktaları ByLock oluyor'ByLock sistemi ile ilgili bilgiler de veren Solmaz, 'Aynı kurumda çalışan insanların birbirleriyle haberi olmadığı bir sistem kurmuşlar. Ağı öyle yapmışlar ki, yan taraftakinin, aynı kurumda çalışanın da birbirinden haberi olmadığı bir sistem. Yeri geldiğinde ortak nokta ByLock oluyor. Bazı ByLock'tan aldığımız kişiler bazen itiraz ediyorlar, 'Ben ByLock'cu değilim' diye. Ama tespitleri ortaya koyduğunuz da kimsenin kaçacak bir tarafı kalmıyor, çünkü sistemsel olarak kayıtlar geldiğinde sorduğunuz sorulara verilen cevaplardan anlayabiliyorsunuz. Bundan kaçış yok' dedi. FETÖ'den alınan kişilere sadece ByLock yönünden bakmadıklarını ifade eden Başsavcı Solmaz, bir takım checkler yaptıklarını dile getirdi.Solmaz şunları söyledi:'Sadece ByLock var diye değil, örgütle ilişkisi olabilecek, üyelikleri, himmeti, sendikacılığı, eğitimciliği, ya da nerede görev yaptığı, banka hesapları gibi. Bankayla ilgili biliyorsunuz, ne zaman ki FETÖ'nün elebaşı bir beyanatta bulunuyor, işte diyor ki; 'herkes gitsin paralarını bankaya yatırsın.' O süreçlerde kişinin hesap hareketlerini görebiliyorsunuz. Ya da okullara kayıt yapma, FETÖ'nün kendi elemanları ve lider kadrosundan hiç kimse FETÖ'nün kendi okullarına kayıt ettirmiyordu, tabi 17-25 Aralık'tan sonra vatandaşlarımız onların nasıl bir yapıda olduğunu anlayarak çocuklarını okullardan alınca, ayakta kalabilmek için kendi çocuklarını göndermeye başladılar.''Kasım ayında itirafçı sayısı arttı, kırılma başladı'Kasım ayında itirafçıların arttığını da aktaran Solmaz, aynı şekilde Aralık'ta da itirafların devam edeceğini umduğunu söyledi. Örgütün özellikle herkesin bildiği kripto isimlerine bir çok operasyonlar yapıldığını hatırlatan Solmaz, 'Arada kırıntılar kalmış olabilir. Onlarla ilgili çalışmalarımız devam edecek' diyerek, yeni operasyonların olacağının sinyalini verdi. 1 Aralık'tan itibaren Antalya'da ikinci bir ağır ceza mahkemesinin kurulduğunu açıklayan Solmaz, şöyle konuştu:'Geçen hafta iddianame açıldı. Dün yaptığımız toplantıda arkadaşlarımız hazırladılar. Kısmi olarak mahkemelerimize sunacaklar. Biliyorsunuz daha önce ikinci ağır ceza mahkemesi terör suçlarına daha doğrusu anayasal düzene aykırı karşı suçlara bakıyordu. İkinci bir mahkememiz kuruldu, 8. Ağır Ceza Mahkemesi. Şuan iki mahkememiz bu işte görevli. 1 Aralık itibariyle faaliyete geçti ve dediğim gibi onla ilgili davalarımız başladı.''Rüyalarla insanları yönetmeye çalışıyorlar'FETÖ'nün, cezaevinde kalan mensupları için ümit besleyen algı operasyonları yaptığına da dikkat çeken Solmaz, 'Bu söylemlerin ardından biz zaten cezaevlerinde gerkeli tedbirlerimizi aldık. Rüyalarla insanları yönetmeye çalışan bir algıları vardı. Özellikle belirli bir dönemde kurtulacaklarını, hatta 3'üncü dünya savaşı çıkacağını ve dolayısıyla Kasım ayında içerdekilerin dışarı çıkacağına insanları inandırmaya çalıştılar. Böylece tutukluların ifade vermelerini, itirafçı olmalarını, pişmanlık veya nedamet ya da örgütü anlatmamaları için insanlar üzerinde manevi baskı kurmaya çalıştılar. Ancak bugün itibarıyla genel anlamda bu algının kırıldığını düşünüyorum' diye konuştu.'Her temasınız iz bırakıyor. Çok kolay tespit ediyoruz'FETÖ'nün, 'Biz öyle temiz çalışıyoruz ki arkamızda iz bırakmıyoruz' iddiaları için, kriminolojiden örnek veren Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, 'FETÖ'nün şöyle bir algısı var ki; bir şey yaparken kendisi aleyhine olabilecek delilleri de gizleme ve saklama yönünde örgütsel bir algısı vardı. 'Biz öyle temiz çalışıyoruz ki arkamızda iz bırakmıyoruz' diye bir değerlendirmeleri vardı. Ama şu var ki; 'Kriminolojide her temas iz bırakır' diye önemli bir tespit vardır. Onların her temaslarının bir iz bıraktığını biz delil toplarken çok kolay bir şekilde buluyoruz. O yüzden devletten kaçış yok' şeklinde konuştu.Son olarak Kasım ayında çok sayıda iftir aldıklarını da sözlerine ekleyen Başsavcı Ramazan Solmaz, Türk Ceza Kanunu'nun 221. Maddesinde suç işleyen ve pişmanlık duyan kişilere kanunun bir hak tanıdığını belirterek, bu kişileri devletin şefkatine sığınmaya davet etti.