Bordo-mavi Balık Restoranı'nın sahibi 36 yaşındaki Erşan Yılmaz, lise çağından Trabzon'un, Moloz semtinde seyyar balıkçılık yaparak hayatını kazanmaya çalışan ağabeyinin yanında iş hayatına atıldığını belirterek 'İlk başlarda, satılan balıkları poşet açardım, harçlığımı çıkarırdım. Para kazanmaya başlayınca artık okul değilde iş olarak düşünmeye başladım. Ondan sonra 17-18 yıl seyyar balıkçılık yaptım. Güzel anılarımız vardı ama kurulu bir düzene geçince daha güzel oldu. 'Küçük 5 masalı bir yer açalım' dedik. 5 masa daha sonra 7 masaya çıktı. 7 masa 15'e çıktı ve en sonunda yeni bir mekan yaptık. Bugünlerde ise 22 kişinin çalıştığı balık restoranı sahibi olduk. Balık restoranında yaptığım yemeklere video çekmeye ve bunların sosyal medyada paylaşmaya başladım. Sonra bu büyük ilgi gördü' dedi.'Yaptığınız işi seveceksiniz'Bugünlere gelmesinde en büyük etkinin yaptığı işi sevmesinden kaynaklandığını belirten Erşan Yılmaz, her zaman araştırmacı bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. Çeşitli balıklarla farklı yemekler yapmasının tamamen sevgiden ortaya çıktığını belirterek 'Öncelikli bu işin ana nedeni sevgi. Yaptığın işi alakalı bir şey. Bir işi seviyorsan iyi yaparsın. Balık bizim memleketimizde sevilen bir ürün. Balığı dışarıda bilmeyenler var. Güzel pişiremeyip, ilk defa yiyenler tadını sevmeye bilir. Ondan sonra da balık yemeyenler var. Balığı herkese sevdirebilmek için değişik, değişik videolar yapıyoruz. Balıktan her şey olur. 'Balıktan buda mı oldu. Buda mı yapılır?' diye görmelerini istiyoruz. Balıktan her şey olur ama tabiki en güzel lezzeti sade bir şekilde pişirmektir. Benimde tavsiyem budur. Biz onları ilgi çeksin diye insanlar balığı sevsin diye yapıyoruz daha çok' ifadelerini kullandı.'Herhangi bir kursa gitmedim. İşinizi sevdinizmi sürekli araştırıyorsunuz'Herhangi bir yemek kursuna gitmediğini ve sürekli araştırma yaparak balıkla yeni lezzetler bulduğunu belirten Yılmaz, 'İşinizi sevdinizmi sürekli araştırıyorsunuz. Sürekli deneme içerisindeyiz. Deneme-yanılma yöntemiyle yeni ürünler, yeni fikirler ve yeni yemekler ortaya çıkıyor. Tabi damak tadı önemli. Tutulanları sunuyoruz. Trabzon'a özgü olarak mısır ununda kızartması, buğlaması, çıtlaması ve ızgarası gibi ana menü olarak sunduğumuz yemekler var. Herkes balığın ayıklanmasından hoşlanmaz. Kılçığını aldığın zaman, insanlar zahmetsiz yediği yemeği seviyor. Her kesime göre ayrı ayrı bir çeşit sunuyoruz' diye konuştu.'Çektiğim videoların sonunda soğan ve ekmek kırarak kendi doğallığımızı gösteriyoruz'Yılmaz, sosyal medyada paylaştığı videolarda sürekli ve soğan ve ekmek kırmasıyla ilgili olarak ise şunları söyledi:'Soğan bizim yöreye özel bir şey. Herkes bilir çocukluğumuzda yer sofrasına oturduğumuz zaman babalarımız soğan istediği zaman dizinde kırardı soğanı öyle verirdi. Bıçakla kesmezdi. Biz de sosyal medya görüntülerimizde bir doğallık gösteriyoruz. Balık böyle yenir diyoruz. Ekmeği büyüklerimiz eliyle kırardı. Eskinin güzelliklerini sunuyoruz aslında. Güzelde oluyor.''Balığı sevdirdik'Sanat, spor ve siyaset dünyasından bir çok kişinin Trabzon'a geldiğinde uğradığı en pöpüler yerlerden biri olmalarıyla ilgili olarak ise Yılmaz, 'Bu bizim için hoş bir durum. Tanıdığımız simaların buraya gelip yemek yemeleri bizim için ayrı bir heyecan oluyor tabiki. Onlarla oturup, sohbet ediyoruz. Buradan keyifli bir şekilde ayrılmaları bizim içinde önemli bir tanıtım oluyor. Trabzonspor'lu futbolcularda balığı çok seviyorlar. Balığı sevmeyenlerede sevdirdik. Yerli ve yabancı oyuncularımız olsun balık tutkunu oldular' dedi.