Başkonsolos İslam, Bilecik'ten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Dr. Mohammad Monirul İslam, 'Son zamanlarda ikili ilişkilerde Bangladeş ve Türkiye arasında değişik konularda karşılıklı fayda sağlayan siyasi mutabakat ve meşguliyetlerde artış gözlendiğinden ve Bangladeş'in ekonomik büyümesi ve kazanımları iki ülkenin sonuca yönelik şekilde işbirliği yapması için yeni fırsat koridorları açmıştır. Ayrıca Bangladeş'te Türkiye kelimesi çok iyi bilinen bir kelime. Türkiye ve Türklere karşı büyük bir saygı ve sevgi mevcut. Türkiye halkını seviyoruz. Her ne kadar birçok insan Türkiye ile ilgili birçok şey bilmese de ki aynı durum Bangladeş ile ilgili Türk insanları açısından da geçerli. Türkiye'de yaşayan halkın Bangladeş'te yaşayan halka karşı sevgisi mevcut ama Türkiye'de yaşayan birçok kişi Bangladeş ile ilgili birçok şeyi bilmiyor. Bu aradaki boşluğu doldurmaya çalışıyoruz. İki ülke arasındaki bu kardeşlik ve dostluk hislerini uygulanabilir alanlarda kullanıyoruz. Bilecik çok önemli bir şehir. Gerek sanayisi, gerek ekonomisi ve bulunduğu kozmopolit yapısı ile yatırım yapılacak bir şehir. İleri ki süreçlerde bu bağların kurulması ile iki ülkenin ekonomik girdilerinin güçleneceği kanaatindeyiz' ifadelerine yer verdi.'Bangladeş ile gönüllerimiz her zaman birdir'Bilecik Belediye Başkanı Nihat Can ise; 'Bangladeş ile gönüllerinin her zaman bir olduğuna değinerek, ' Kıtalar ve coğrafyalar ayrı olmasına rağmen çoğunluğu Müslüman olan Bangladeş ile gönüllerimiz her zaman birdir. İkili ilişkilerimizin bundan sonra daha da fazla kuvvetleneceğine inanıyorum. Bizde bu noktada Ülkemizin hedeflerine ulaşması adına bu tarz diyaloglarımızı güçlendirerek var gücümüzle çalışacağız. Türkiye ve Bangladeş ilişkileri sadece iyi ilişki değil kardeşlik ilişkisidir. Ülkemizin ve Bilecik'imizde bu ikili ilişkiler kapsamında kazandırılan diyaloglar ile 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimize ulaşmayı arzu ediyoruz' şeklinde konuştu.Bangladeş İstanbul Başkonsolosu Dr. Mohammad Monirul İslam'a ziyaretleri sebebiyle Başkan Can, Bilecik'in seramiğinden yapılmış 40 yıl hatırı olacağı düşüncesiyle bir fincan takımı ve dirilişin kuruluşun ve kurtuluşun şehri Osmanlı'nın simgesi olan Osmanlı arması taşıyan bir tablo takdim etti.