Samsunspor taraftarları, futbolcuları ve yönetim ekibi büyük bir moral çöküntüsü ve üzüntü içerisinde.
Son dakikalara kadar kapısı açık olan Süper Lig’e giriş yapılamadı.
Süper Lig’e çıksaydık kulübün birikmiş borçlarını konsolide edebilecek, yeni gelir kaynaklarına erişebilecek ve takım - taraftar kenetlenmesini daha da artırabilecektik.
Ancak olmadı, başaramadık.
Belki Antalyaspor’un Samsunspor’u oynatmama kurgusuna teknik ekibimiz daha önce önlem alabilseydi , Taha ikinci sarı kartı görmeseydi , Antalyasporlu Oğuz’u hakem dik duruş göstererek oyundan atabilseydi …
Sonuç olarak başaramadık.
Taraftarın ve şehrin Süper Lig’e aşırı motivasyon olması dolayısıyla takımın da bu motivasyondan etkilenmesi üzerinde durulması gereken bir durum.
Başaramadık diye gönülden bağlı olduğumuz takımı yalnız bırakacak değiliz. Aksine daha çok sahip çıkmak durumundayız.
Zira, sözleşmesi sona eren oyuncularımızın çokluğu, geçmişten günümüze gelen borçların düzenli ödenmesi, yeni yapılacak olan transferler kulüp yönetim kurulu toplantı masasının üzerinde çözüm bekleyen konular.
Bunlar benim bir taraftar olarak bilebildiklerim, bir de bilmediklerimi hesaba katarsak, gerçekten zor bir sezon bizi bekliyor.
Kulübün başarılarını da dertlerini de artık daha geniş bir yapıya yayma zamanı gelmiştir, geçmektedir. Konuyu açmak gerekirse aidiyet duygusunun oluşturulduğu, kulübe maddi ve manevi destek verebilen sadık taraftarın sayısının artırılması gerekiyor.
Samsunspor’un yaşadığı bir maddi sıkıntıda klasik sanayici ve işadamlarından destek istemesinin yanına sadık taraftarın da bu sürece destek yaratma alternatifini oluşturmak durumundayız.
Aslında Süper Lig’de mücadele eden birçok takımı kıskandıran bir taraftar grubu nüvemiz var. Şimdi bu nüveyi büyütmek ve geliştirmek zamanı.
Adına sadık taraftar diyelim, aidiyet duygusu gelişmiş taraftar diyelim Samsunsporumuzun böyle bir yapıya ve düzenli desteğe ihtiyacı var.
Bu yapının oluşturulması hiç de kolay değil biliyorum. Zira yaşanmışlıklar var.
Ancak konunun uzman kuruluşlarından destek alınarak sürdürülebilir bir başarının yakalanması mümkündür.
Unutmayalım, bizim taraftar gruplarımız iç saha ve dış saha maçlarımızda ve Başakşehir Stadyu’munda potansiyellerini ortaya koymuş durumdalar.
Asıl odaklanılması gereken sürdürülebilir başarı için sürdürülebilir destek mekanizmalarının oluşturulmasıdır.
Siz benim yazımı okurken Genel Seçimler yapılmış olacak . TBMM’de bizi temsil edecek milletvekillerine ve görev alacak hükümete başarılı ve verimli bir çalışma dönemi diliyorum.
Sağlıcakla