Öncelikle, OMÜ Senatosunu kutluyorum...
Kıbrısta her türlü oyuna ve dayatmaya göğüs geren, Türkün haklı davasının yılmaz savunucusu Rauf Denktaşa fahri doktora ünvanı verdikleri için...
Bu zamanda öyle isabetli bir karar ki, çok şey anlatıyor.
Bu ünvanın verilişi kadar, Denktaşın söyledikleri de doğru algılanmaya değer şeyler...
Sadece Kıbrısta olup bitenleri değil, Türkiye üzerinde kurulan karanlık tezgahları da görebilmemiz için adeta projektör tutuyor.
Kıbrıs meselesi çözülmüş olsa bile, Türkiyenin ABye giremeyeceğini ve isteklerin ardı ardına geleceğini belirten Rauf Denktaş, sözde Ermeni soykırımı, ekümeniklik, vilayetlere özerklik, Sevrin Kürdistan ile yeniden hayata geçirilmesinin söz konusu olduğunu belirtiyor.
Rauf Denktaş daha ne desin?
Söylediklerinin hepsi sırayla Türkiyenin önüne konuluyor...
Biri bitmeden, diğeri geliyor...
Denktaş, ABnin isteklerinin hiçbirinin üyelikle ilgisi olmadığını anlatırken İngiltere ve İspanya arasındaki sorunu örnek olarak gösteriyor.
Denktaşın önemli bir mesajı daha var: Samsunluyum demek bir ayrıcalıktır. Denktaş, bu vurgusuyla, Atatürkün şehri Samsunun tarihi sorumluluğa sahip bir kent, bu şehirde yaşayanların da bu sorumluluğun bilincine sahip olmalarını hatırlatıyor.
Ağzına sağlık...
Yüreğine sağlık...
Not: Devlet adamlığı ve insanlığı ile her zaman bizlere örnek olmuş Muzaffer Önderi ölümünün 1. yıl dönümünde saygıyla anıyorum.