Omurga ve omurilik tümörlerinin baştan kuyruk sokumuna kadar inen bölgede oluştuğunu ifade eden Medicana Bursa Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Kazım Yiğitkanlı, 'Omurga yapımızın içerisinde bir sinir dokusu vardır. Bunun etrafında ise kemik yapılar vardır. Bu kemik yapılar koruyucu olarak gün boyu omuriliğimizi taşır ve tutar. Burada tümörler bu omuriliğin içerisinde veya etrafında olabilir. Ayrıca etrafında gördüğümüz kemik dokudan kaynaklı tümörler de oluşabilir. Bu kemik dokudan kaynaklanan tümörler belimizde, sırtımızda ve boyun bölgemizde görülmektedir' dedi.Yiğitkanlı, 'Kemik kaynaklı tümörlerde hastanın başka bir tümör hastalığı var ise, bel, boyun ve sırt ağrısı ile geliyorsa mutlaka iyi bir taramanın yapılması gerekir. Hastanın bilinen tümör tedavisinin iyi sorgulanması lazım. Tümörün yayılma eğilimi var mı araştırılmalı. Omurga tümörlerini enfeksiyonlarla karıştırmamak gerekiyor. Bazen fıtık hastaları ve kireçlenmeler bile gelebiliyor. Ama hastanın hikayesi dinlendiğinde iyi sonuçlara ulaşılabiliyor. Artık onkolojik tetkiklerle hastanın bütün vücuduna tümörün yayılma eğilimi var mı diye öğrenebiliyoruz' şeklinde konuştu.Omurilikte oluşan tümörlerin kendiliğinden veya dışarıdan da kaynaklanabileceğini ifade eden Yiğitkanlı, 'Bir yaşlı hasta bel ağrısı ile geldiğinde kilo kaybının, gece terlemelerinin olup olmadığını soruyoruz. Sadece bel ağrısı olarak değerlendirmememiz gerekiyor. Mutlaka tümörden yaşlı hastalarda veya tümör geçirmiş hastalardan şüphelenmemiz gerekiyor. Bunları araştırdıktan sonra farklı yerlerde yayılımı olan hastaların tedavisiyle sadece omurga ya da omuriliğin tek bir bölgesinde olan tümörlerin arasında ciddi farklar vardır. Farklılığa göre kemoterapi ve radyoterapi uygulanmaktadır. Ancak tümörü çıkarmak sıkıntı teşkil ediyorsa, tümörü çıkarmadan bile rahatlatıcı tedavilerle hastaları takip ediyoruz. Uygun hastalarda bazen lokalize radyoterapi uyguluyoruz' diye konuştu.