Doğrusu hangisi?..

Abone Ol

Adem Bektaş, Antalyada CHPlileri dahi öfkelendiren
ve demokrasi ayıbı olarak nitelendirilen
devir-teslim sonrasında yaşanan
protestoyla karşılaşmamak için mi
törene katılmamıştı?..
Akıllara ilk gelen bu soruydu...
Bizler bu sorunun yanıtını bulmaya çalışırken,
çok geçmeden Adem Bektaştan bir açıklama geldi:
Seçim çalışmalarında hakkımızda karalama kampanyaları yaparak ailemizi, çocuklarımızı, anne ve babalarımızı hedef alan, terbiye sınırlarını aşan beyanatlarıyla rakiplerimiz, çirkin yüzlerini bir kere daha göstermişlerdir. O kadar ileri giderek, haramzade ve hırsız gibi sözler sarfederek, kendilerinin 10 yıl boyunca başkanlık dönemlerinde hizmet anlamında icraatları olmadığı için böyle bir yola başvurmuşlar ve buna bazı basın yayın organları da çanak tutturulmuştur. Bizler şerefimizle başkanlık görevimizi yaptık ve hizmet etmenin gururunu yaşadık. Bu iftiraları söyleyenlerle aynı zaman diliminde bulunabiliriz, bu elimizde değildir. Fakat, aynı mekanda bulunmamak bizim elimizdedir. Bu nedenle devir teslim törenine katılma ihtiyacı görmediğimi ifade ediyorum.
Adem Bektaşın açıklamasında,
kırılmışlığın ötesinde, henüz yargılanıp, hüküm giymemiş birine
mahkumiyet gömleği giydirilmesinin
öfkesi vardı...
Buna rağmen Bektaş, törene katılsaydı
ne olurdu?..
Atakum Belediyesinin önünde
müzikli bir organizasyon hazırlanmıştı...
Bu doğaldır ve kazananın
sevinmesi haktır...
Varsayalım ki,Antalyadakine benzer
bir durum ortaya çıksaydı,kim kaybederdi?..
Hatırlanacağı gibi, tüm Türkiye, Türelin Selda Bağcanın
Yuh yuh türküsüyle uğurlanışına tepki göstermişti...
Aynı şey Atakumda yaşansaydı,
hangi partiden olursa olsun,demokrasiyi özümsemiş her insan,
protestocuları ayıplardı...
Seçim kaybeden Bektaş,demokrasinin gereğini yerine getirdiği için de vatandaşın gözünde büyürdü...
Sonra da yargıya başvurup,
iftira iddialarının da hesabını sorardı...
Doğru olan bence buydu...