Konferansın açılışında konuşan GAÜN Atatürkçü Düşünce Topluluğu Akademik Danışmanı Dr. Öğretim Üyesi Yunus Emre Tansü, Atatürk'e ne kadar ihtiyacımız olduğunu bir kere daha anladığımız günlerde olunduğunu söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Tansü, 'Atatürk'ün büyük Nutuk'unu okumuş olsaydık asla 15 Temmuz darbe girişimi ile karşılaşmazdık. Sultan Abdülhamit'e ve Atatürk'e kurulan komploların aynısı 15 Temmuz'da tekrar kuruldu. O yüzden Nutuk'u okumalıyız, Atatürkçülük faaliyetlerine katılmalıyız. En büyük eksikliğimiz geçmişimizden ders almamamız. Eğer geçmiş bize ders vermiş olsaydı yaşadığımız darbe girişimlerini yaşamazdık çünkü bu oyunların hepsi daha önce Türkiye'ye karşı kurulmuş oyunlardır' ifadelerini kullandı.'Türkiye Atatürk'ü yeniden keşfediyor'Ortadoğu Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yıldırım Koç, konuşmasında bugün ülkemizin ve milletimizin karşılaştığı sorunların çözümünde Atatürk'ün kullandığı yöntem ve araçların güncel ve geçerli olduğunu vurguladı. Öğr. Gör. Koç, Atatürk'ün 1919 ve 1938 döneminde yaptıklarının, günümüzde Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu sorunlara da çözüm getirdiğini söyledi. Koç, konuşmasının devamında, 'Emperyalizm, Türkiye'yi parçalamaya çalışıyor. Milletin bütünlüğünü sağlamanın araçlarından biri Atatürk'ün savunduğu Devletçilik, Milliyetçilik, Halkçılık ve planlı ekonomi günümüzde Türkiye'nin bağımsızlığını ve bütünlüğünü korumak açısından ülkemize yapılan saldırılar dikkatte alındığında hala kullanmamız gereken araçlardır. Türkiye, Atatürk'ü yeniden keşfediyor. İhtiyaçlarımız arttıkça Atatürk'ün bu milletimize sunulan bir değer olduğunu düşünüyorum. Atatürk'ü ortaya çıkartan Türk milletidir. Türk milleti yeni Atatürk'e ihtiyaç duymadan Atatürk'ün yol ve yöntemlerini uygulayarak içinde bulunduğumuz sıkıntılı süreci de atlatacaktır. Bağımsız ve demokratik bir Türkiye olursa huzur ve refah içinde yaşarız. Yoksa emperyalistlerin ülkemizi ve milletimizi parçalama girişimlerine karşı dikkatli olmazlarsa büyük sıkıntılar yaşanır. Atatürk'ün temel ilkeleri etrafında yeninden birleşerek, köken, inanç ve siyasi görüş farklılıkların aile içi zenginlik olarak değerlendirmek gerekir. Kavgadan sakınıp milli birlik ve bütünlük için çalışmalıyız' diye konuştu.