Eğitimlerin altıncı haftasının son dersinde gazeteci Recep Yeter, deneyimlerini paylaştı. Eyüp İmam Hatip Lisesinde eğitim gördüğü sırada çıkarttığı dergiyle mesleğe ilk adımı attığını söyleyen Recep Yeter, '18 yıldır aynı kurumdayım. Stajyer olarak başladım, muhabirlik yaptım ve o dönemde eğitim muhabirliğine odaklandım. Editörlük, manşet muhabirliği, Pazar ekinde editörlük ve Genel Yayın Yönetmenliği gibi görevler verildi. 5 yıl önce de gazetenin istihbarat şefi oldum, iki yıldır da haber müdürlüğü görevini sürdürüyorum' sözleriyle meslek hayatını özetledi.Öğrencilere, 'Gazetecilik yapacaksanız biliyorum demeyin, başaramazsınız. Bilmiyorum dediğiniz andan itibaren bilgilenmeye başlarsınız' uyarısında bulunan Recep Yeter, sözlerini şöyle sürdürdü:'Gazetecilikte önemli unsurlar vardır. Bunlardan biri de tevazu. İsminiz bir haberde yazıldığında farklı bir his olur, omuzlar kalkar ve kibre kapılırsınız. Gazetecilik malesef ego ve kibir mesleğidir. Mesleğe başladıktan sonra önüne geçemezsiniz, bunu yenmeyi başardığınız zaman yükselirsiniz, başka bilgilere açık hale gelirsiniz. Bilgiye açık hale geldikten sonra pek çok kanaldan bilgi akmaya başlar, zaten gazeteciyseniz o bilgileri değerlendirmek kalıyor size.Feraset ve basiret de gazetecide olması gereken önemli unsurlardandır. Bir diğeri de erdem. Meslek hayatımız boyunca bize farklı kaynaklardan bilgiler gelir. Mesele şu; o bilgilerle ne yapacaksın ve niçin kullanacaksın. Eğer erdem sahibi biriysen, o bilgiyi iyiye kullanma niyetin varsa, o bilgiyi alırsın ve insanlığın faydasına kullanırsın''Gazeteciliğe başladığınız gün ben nasıl bir dünyada yaşamak istiyorum diye kendinize sorun' diyen Recep Yeter, 'İlk günden itibaren yaptığınız haberlerle bu soruya cevap bulmaya çalışın' tavsiyesinde bulundu. Tarafsız gazetecilik diye bir kavramın olmadığını söyleyen Recep Yeter, 'Hikaye anlatıyorlar. Herkesin bir dünya görüşü var, herkesin bir bakışı var. Dolayısıyla bu hangi haberleri işleyeceğinizi seçerken de sizi etkiler. Ama hakikatın tarafında olmak var, hakikatın namusunu inciltmemek var' dedi. Altıncı haftanın ilk günü, gazeteci Halime Kökçe'nin deneyim paylaşımıyla devam etmişti.Gazeteci olmak isteyenler gazete okuması gerektiğini söyleyen Halime Kökçe, 'Bazen saçma haberleri okumak zorunda bile kalabilirsiniz ama okuyun, okumak sizi geliştirir' dedi. Gazetecinin hiçbir zaman zihnini dinlendiremeyeceğini vurgulayan Halime Kökçe, 'Beden olarak dinlenebilirsiniz ama zihniniz dinlenemez, sürekli düşünürsünüz. Bu da mesleğin zorluğu, rahatına düşkün insanlar gazeteci olamaz. Bizim meslekte 'mesaim bitti gidiyorum' diye bir cümle duyamazsınız'diye konuştu. Başkasına zarar vermemek kaydıyla hırsın gazeteciliğe faydası olacağını söyleyen Halime Kökçe, 'Artık çok fazla eğitimli insan var, iletişimin de türleri gittikçe çoğalıyor. Bu etkenler de mesleki yarışmayı daha da zorlaştırıyor' dedi.Eyüpsultan Belediyesinde düzenlenen eğitimlere, öğrenciler de sorularıyla katkı verdi.7 hafta boyunca devam edecek olan İstanbul UMED Medya Okulunun altıncı haftası sona ererken, yedinci ve son hafta eğitimleri Kemal Gümüş ve Kenan Kıran ile devam edecek.