Gül Kokulu, Ali Desidero...

Abone Ol

Abdullah Gül...

Türkiye cumhuriyetinin eski ve yeni yüzyılımızın siyasi yüzüdür.

Ak'tır karadır onu bilemem..!

Hiç kuşkusuz ardından gidilen ve aranılanlar arasındadır da...

CHP Lideri sayın Kemal Kılıçdaroğlu birkaç yıl önce zat-ı alilerine  "13. cumhurbaşkanı adayımız olur musunuz" diye teklif götürmüştü hatırlarsanız...

Gül, kendilerine " Teklifinize evet derdim ama aradığınız o aday ben değilim, zamana bırakalım..." yanıtını vermiş olacak ki, kurulu 6'lı masada işler yolunda gibi duruyor(!)

Bu görüşmenin hemen ardından Millet ittifakı ilan edilmişti...

İttifak kurulması fikrinin asıl amacından bahsetmek gerekirse...

Sayın, Gül bugün olduğu gibi, görevde olduğu dönemlerde bile kabinede irtibatta olduğu, güvendiği tek adam dı o.

 Onun yüzü siyasetten hariç her alana oturuyordu.

Siyasi Lider profili yok denecek kadar azdı.

Oryantasyonla hazırlanabilirdi ki; bu yapıldı...

Alanında çok başarılıydı ta ki, uluslar arası ekonomistler arasında adından söz edilir olmanın yanı sıra güvenilir olması da ona ayrıca bir özellik katıyordu.

Bu gibi özellikler Türk siyasetinde samanlıkta iğne aramak gibi bir şeydir, o bu güveni içerde ve dışarıda sağlayanlardandı...

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve sayın Meral Akşener'in konuşma ve buluşmaları bir yana, kurmaylarının ve dahi cumhurbaşkanlığı için adı geçen iki Büyükşehir Belediye başkanlarının kamuoyunda yapılan anket sonuçları bu iki liderin gerilmelerine neden olmuştu(!)

Kemal bey ve Meral hanım ittifakında sonradan yanlarına aldıkları Saadet liderini de ortak etmişlerdi. Akp'den ayrılan önemli iki  ismi daha sonra davet etmişlerdi...

Cumhur ittifakının karşısına Millet ittifakıyla çıkmalarındaki sebep elbette 2023 seçimlerini kazanmak istemeleriydi; aksini düşünmek olmazdı..!

Oldu, Oldu..!

Halk aksini düşünmeye başladı bile...

Kendilerinin bildiği ama seçmenlerinin bu günlerde öğreneceği planları Saraçhane buluşmasıyla daha da hız kazanmış oldu.

Meral hanım, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olarak önce Mansur Yavaş bey üzerinde durmuş; Kamuoyu yoklamaları sonucuna göre aday konusunda hedef değiştirmişti...

Nedeni ise, Doğu ve Güneydoğu seçmeni Yavaş'a değil de Ekrem İmamoğlu'nun adaylığına sıcak bakıyordu.

Kısaca Gül "ben değil de, benim önereceğim kişinin saha ve kürsü konuşmaları oryantasyonunu tamamlayana kadar durumu idare edin!" mi dedi bilinmez;bu benim düşüncem...

Sır gibi saklanan söz konusu adayın eksikleri tamamlanmış olsa gerek ki; kendisinde inanılmaz değişiklikler görmeye başladık; kısa sürede eğitimini tamamladığı görüldü, babacan tavırlı bu siyasetçi kendi özelliğine bir yenisini daha katmıştı...

Gelişen ya da gelişmeye namzet bu durum karşısında cumhur ittifakı nasıl bir vaziyet alır, göreceğiz...

Anadolu ittifakının (Milli görüş cephesi) kendilerini ilan etmeye hazırladıkları şu günlerde, Gül kokusunu tercih edeceklerini düşünerek, kendileri bir aday çıkartsalar da (şüpheli) ikinci turda gerekeni yapacaklarından şüphem yok.

MFÖ'nün 1990'larda çıkarttıkları ALİ DESİDERO adlı parça geldi aklıma.

Ali o yıllarda Milliyetçiliğin sembolüydü. Modasının geçtiğinden bahsedilir olmuş; Ali Desidero sadece siyasetin,ideolojinin,modanın değil binlerce yıllık mahallelerimizin yarattığı ortak bir tiplemedir.

Severiz biz Ali Desidero'ları...

Bu maçı kazananın Millet olmasını diliyorum.

Kalın sağlıcakla...