Kentteki bir otelde düzenlenen toplantıya Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Akılcı İlaç Kullanımı Daire Başkanı Ecz. Mesil Aksoy, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalından Prof. Dr. Ayper Somer, İstinye Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalından Prof. Dr. Semra Şardaş, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Alerji Bilim Dalından Prof. Dr. Zeynep Ülker Tamay, Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş, İl Sağlık Müdürü Dr. Hamdullah Kara, ilde görev yapan hekimler ve eczacılar katıldı.Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından konuşan Hakkari İl Sağlık Müdürü Dr. Hamdullah Kara, bilinçsiz ilaç kullanımının tedavide uyumun azalmasına, bazı ilaçlara karşı direnç gelişmesine ve tedavi maliyetlerinin artmasına neden olduğunu söyledi. Kara, 'Akılcı ilaç kullanımı ile ilgili başta hekim ve eczacılar olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının, hasta ve hasta yakınlarının, sivil toplum kuruluşlarının, basınımızın katılımıyla çok yönlü çalışmaların yapılması ve akılcı ilaç kullanımının öneminin her platformda vurgulanması gerektiğini düşünüyorum. İlimizde de bakanlığımızın bu konuda belirlediği politikalar hem halka hem de sağlık çalışanlarına yönelik çeşitli etkinlikler yapıldı ve yapılmaya devam ediyoruz. Bugün yapacağımız toplantı, ilimizde akılcı ilaç kullanımı ile ilgili yapılan en önemli etkinlik olduğunu ifade etmek istiyorum' şeklinde konuştu.Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Akılcı İlaç Kullanımı Daire Başkanı Ecz. Mesil Aksoy da, slayt gösterimleri eşliğinde sunum yaparak, 'Akılcı olmayan ilaç kullanımı tüm dünyada olduğu ülkemizde de sorun. Bu bağlamda Akılcı İlaç Kullanımı Ulusal Eylem Planı 2014-2017'yi uygulamaya koyduk. Bu plan kapsamında antibiyotiklerin akılcı kullanımının sağlanmasını önceliklendirdik. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından geliştirilen ve ilaç tüketim istatistiklerinin uluslar arası düzeyde kıyaslanabilir olmasını sağlayan ATC/DDD metodolojisini kullanarak ülkemizin antibiyotik tüketimini 2011 yılını hesapladık. Yapmış olduğumuz hesaplamayla ülkemizin bin kişi başına düşen antibiyotik tüketiminin 42 birim olduğunu gördük. Bu veriyle Türkiye'nin de içinde olduğu 13 AB üyesi olmayan ülkenin 2011 yılı antibiyotik verileri kullanılarak DSÖ ve Belçika Antwerp Üniversitesi koordinatörlüğünde yapılan bu çalışmaya katıldık. Bu çalışmaya göre, ülkemizin 42,28 birim ile antibiyotik tüketimi en yüksek ülkedir. 1 Mayıs 2017 tarihinde DSÖ tarafından yayımlanan rapora göre, 2014 yılında ülkemizin antibiyotik tüketiminin 40 birime düştüğü görülmüştür. ATC/DDD metodolojisine göre ülkemizin antibiyotik tüketimi 2017 yılında 35 birime gerilemiştir. Reçete Bilgi Sistemi aracılığıyla yapmış olduğumuz analizlere göre aile hekimlerimizin 2011 yılında elektronik ortamda oluşturduğu reçetelerin yüzde 35'inde antibiyotikler yer alıyorken, bu oran 2017 yılında yüzde 25'e düşmüştür. 2017 yılında Hakkarilimiz ise antibiyotik reçetelemesinde Doğu Anadolu Bölgesindeki illerimiz içinde birinci sırada olsa da, 2016 yılına göre hekimlerimizin antibiyotik reçeteleme tercihinde yaklaşık yüzde 24'e inmiştir. Bu güzel sonuç için tüm hekimlerimize teşekkür ederim. Ülkemizin tamamında antibiyotik tüketiminin akılcı olması yönünde yaptığımız çalışmalar meyvesini vermeye başladı' ifadelerini kullandı.Toplantı, Prof. Dr. Ayper Somer'in 'mikrobiyota', Prof. Dr. Semra Sardaş'ın 'antibiyotiklerin yan etkileri' ve Prof. Dr. Zeynep Ülker Tamay'ın 'penisilin alerjisinden ne kadar korkmalıyız' konularında yaptığı sunumlarla devam etti.