Canik Belediyesi'nin düzenlemiş olduğu 'İnsan ve rehberlik' merkezli sempozyumun birkaç bildirisini dinleyince aklıma Tolstoy'un 'İTİRAFLARIM' adlı kitabı geldi.
İnsanı ve onu anlamlandıranları anlatan bir akademisyenin, ' Allah da Kur'an'da böyle söylüyor' ifadesi, bu akademisyenimizin'İNSAN ARAYIŞININ' bakış açısını ortaya koyması bakımından önemlidir.
Müslümanlar olarak vahyi sözde bilimsel verilere yedekliyoruz.Bu yedeklemeyi (sosyal, ekonomik ve hukuk)-maalesef- her alanda yapıyoruz.
'Doğru Haber' olarak vahyi esas almada zorlanıyoruz. Böyle bir psikoloji ileyeni ve alternatif bir medeniyeti inşa edemeyiz. Önce insanı tanımlamak gerekir.
Tolstoy diyor ki;'Yoksa bazı şeyleri anladım, bazı şeyleri anlamadım mı?'
'Bugün yaptığım, yarın yapacağım şeyin sonucu ne olacak, bütün hayatımın sonucu ne olacak?'
'Niçin yaşıyorum? Niçin arzuluyorum? Niçin çalışıyorum? Hayatımda kaçınılmaz olan ölümümle yok olmayacak bir anlam var mıdır?'
'Ben arzularımın tümüyle neyim? Sen nesin ve niçin yaşıyorsun sorularına bizim cevabımız yoktur. Biz bununla ilgilenmeyiz. Ama ışığın, kimyasal bileşimlerin yasalarını , cisimlerin biçimlerinin kanunlarını, sayılarla kütleler arasındaki ilişkileri ve insan zekasının kanunlarını bilmek istiyorsan, bütün bunlara açık seçik kesin cevaplarımız vardır.'
'Ben neyim? Nasıl yaşamalıyım? Dünya nedir? Bu varlık niçin var? Ben ve evren niçin vardır?'
'Hayatımın anlamı nedir?
'Hiçbir şey.'
'Ya da hayatımın sonucu nedir?
'Hiç.'
'Bütün bu sorulara da BİLMEM' cevabını veriyoruz.
Yeni bir medeniyet inşa iddiasında olan milletler 'insanı tanımlamakla' işe başlar.
O halde Batı medeniyetinden farklı bir medeniyet iddiamız varsa insanı, Batının kavram ve kalıplarıyla tanımdan vazgeçmeliyiz.
Bir kez daha soralım: İnsan kimdir ve niçin var edilmiştir? Bu soruya sağlıklı cevap veremediğimiz sürece yeni bir medeniyet için sağlıklı adım atamayız. Selam ve sevgi ile…