KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer gülsoy, göreve geldikleri günden bu yana yapılanları, önümüzdeki süreçte yapacakları çalışmalar ve gündemi değerlendirmek için oda binasında basın toplantısı düzenledi. Üye memnuniyetinin öncelikli olduğunu, bunun için de hizmet kalitesini artırmaya yönelik çabalarının olduğunu belirtti. Başkan Gülsoy; 'Üyelerimizin teveccühü ile göreve geldiğimizden beri gerek bürokratlar, gerek siyasiler, gerekse kurum kuruluş temsilcileri tarafından ziyaretçi akınına uğradık. Oda tarihinde ilk kez başbakan tarafından ziyaret edilmenin gururunu yaşadık. Bu kapsamda gerek üyelerimizden gerekse hemşehrilerimizden olumlu dönüşler almaya devam ediyoruz. Ziyaretleriyle bizleri gururlandıran herkese teşekkür ediyoruz. Seçim sürecinde vurguladığım ve slogan haline gelen 'birlikte güçlüyüz' lafını hızla hayata geçirdik. Biz inandığımızı söyledik, inandığımızı yaşıyoruz, yaşatmaya da devam edeceğiz. Kayseri için hep birlikte hareket edeceğiz. Yönetime gelir gelmez diğer odalar ve borsa başkanıyla Ankara'ya çıkartma yaptık. Ardından TOBB mevzuatında yer alan ama Kayseri^de hiçbir zaman düzenli yapılmamış olan TOBB'a bağlı odalar ve borsalar başkanlarıyla toplantı gerçekleştirdik. Kayseri'nin mevcut durumu ve önümüzdeki süreç içerisinde marka değerini yükseltmeye ilişkin konular üzerinde yoğunlaşıldı. Ortak çözümlerde buluşuldu, önümüzdeki zaman diliminde gerçekleşecek ikinci toplantıda bu çözümlerin takipçisi olunacak. Yaklaşık 5 ayı geride bıraktık. Bu süreç içerisinde 'doğru teşhis, doğru tedavi' metodu ile ilerlemeye gayret ediyoruz. Bu doğrultuda hizmet kalitesini, üye memnuniyetini artırma yönünde yoğun bir çabamız var. Üye memnuniyeti öncelikli amacımız. Memnuniyeti artırmak içinse hizmet kalitesini artırmaya ve işlemlerde kolaylık sağlamaya çalışıyoruz. Kaliteyi artırmak için öncelikle personel ile ekip ruhunu güçlendirme yolunda çalışmalarımız var. Personelimiz ile bir araya gelerek istişarelerde bulunuyoruz. Bu kapsamda 3 toplantı gerçekleştirdik. Planlarımızı yaptık, temellerini attık, uygulamaya geçirme vakti geldi' diye konuştu.Seçim zamanı projelerinden bahsederken hiçbir zaman olması güç bir şeyden bahsetmediğinin altını çizen Gülsoy, sağlam temellere dayandırdığı projeleri hakkında bilgi verdi. Gülsoy; 'Ticaret Ar-ge'si, E-ticaret, ahilik kültürü; şirketlerin kurumsallaşması, markalaşması, halka açılması ve yabancı ortaklık kurma noktasındaki çalışmalarımızı hızlandırdık. İlerleyen zamanlarda başlatacağımız eğitimlerle bu çalışmalarımızı güçlendireceğiz. Mesleki yeterlilik ve belgelendirme kursları açacağız, sınavları burada yapacağız. Eski hizmet binamızı da bu şekilde değerlendirme düşüncemiz var' ifadelerini kullandı.Gündeme ilişkin ekonomik değerlendirmelerde de bulunan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy; 'Türkiye'ye yapılan ekonomik saldırı konusunda iş dünyasına düşen sükunet ve sabırla ekonomik istikrarın korunmasına katkıda bulunmaktır. Bu ülke hepimizin, ülke çıkarlarını kendi çıkarlarımızın üzerinde tutarak hareket etmeliyiz. Ülkemizin bağımsızlığına kastedenlere karşı en büyük gücümüz, en büyük sermayemiz birlik ve beraberliğimizdir. En büyük çabamız, güçlü ve müreffeh bir Türkiye'nin inşasına yöneliktir. Bunun en önemli yolu da birlik ve beraberlik içinde el ele vererek çalışmaktır. Yolumuzdan da, inandığımız değerlerden de dönmeye niyetimiz yok. Türk halkının devletine olan inancıyla yaşadığımız döviz atağı atlatılacak, daha güçlü olarak hedeflerimize adım adım ilerleyeceğiz. Türkiye'yi kur riski ve resesyonla tehdit edenlere, ekonomik savaş çıkması için gayret gösterenlere bu devlet meydan okuyacaktır. Fırtınalara meydan okuyan bir çınar olduğumuzu dosta, düşmana göstermeliyiz' dedi.'AVM'lerde dolar, Euro yerine TL tercih edilmelidir'Bu süreç içerisinde yerli ve milli olmaya daha da önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Gülsoy, AVM'lerde dükkan kira ve satım işlerinin TL ile yapılması gerektiğini vurguladı. Gülsoy konuşmasını şöyle sürdürdü;'Özellikle emlak sektöründe AVM'ler deki dükkan, mağaza kira ve satımlarında dolar ve Euro değil Türk lirası tercih edilmelidir. Kendi paramızı daha güçlü kılmalıyız. Türk halkının devletine olan inancıyla yaşadığımız döviz atağı atlatılacak, daha güçlü olarak hedeflerimize adım adım ilerleyeceğiz. İhracat yaptığımız ülke çeşitlendirilmesi temel hedefimiz olacaktır. Bu krizi atlatmamıza yardımcı olacak mikro ve makro politikalarla birlikte Avrupa birliği çıpasını kullanmak yerinde bir davranıştır. Kısa vadeli tedbirlerle birlikte yapısal reformlar geciktirilmeksizin uygulamaya geçirilmelidir. TL'de yaşanan değer kaybı sebebiyle zor duruma düşen firmaların kredi maliyetleri kontrol altına alınmalı ve likidite sıkıntıları destek verilerek çözülmelidir. Ucuz krediye ulaşım yolları açılmalıdır. Disiplinli maliye politikaları uygulanmalıdır. Merkez Bankası politika faizinde artışa gitmemeli ve reel faiz oranını yükseltmemelidir. Türkiye ile Avrupa Birliği'nin karşılıklı çıkarları bulunmaktadır. Türkiye ve Avrupa birliği ilişkilerinin gergin bir şekilde yönetilmesi işbirliği imkanlarını olumsuz etkilemektedir. Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri yeniden başlatılmalı, Gümrük Birliği güncellenmeli, vize serbestliği sağlanmalıdır. Unutmamamız gereken konu şudur; Avrupa birliği hedefi uzun bir geçmişe ve oldukça geniş bir halk desteğine sahiptir. Hedeflerimize ilerlerken zor bir süreçten geçeceğimiz muhakkak. Özellikle şuan içerisinde bulunduğumuz zor durumdan istifade etmek, krizden yararlanmak isteyen fırsatçılar var. Ülkesini seven, milleti için canla başla çalışan iş insanları olarak bu fırsatçıları kınadığımızı da belirtmek istiyorum. Ülkemizin önüne koyduğu hedeflere umutla bakıyor, bu doğrultuda hükümetimize güveniyoruz. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 100 günlük eylem planını son derece olumlu buluyor, güçlü bir Türkiye, güçlü bir ekonomi adına atılmış değerli bir adım olarak görüyoruz. Yine bugün Hazina ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Gümrük ve ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın da katılımıyla KOBİ Destek Kredisi müjdesi verildi. Önümüzdeki günlerde TOBB'un her bir KOBİ'ye 200 bine kadar aylık 1,85 yıllık yüzde 22 faizli destekle kredi vermesini bekliyoruz. Bunlar gibi iş dünyasını rahatlatacak reformların devamının geleceğine inanıyoruz. Bir ve beraber olarak ortak akılda buluşup hatalardan ders çıkararak aşamayacağımız zorluk yoktur. Bizler, moralimizi bozmadan hükümetimizin yanında saf tutarak işlerimize odaklanmalı, daha çok çalışarak ve üreterek ekonomik saldırılara karşı durmalıyız. Biz hep birlikte güçlüyüz, Rabbim bizleri daha da güçlü kılsın.'Gülsoy, açıklamasının ardından basın mensupları ile sohbet ederek sorularını yanıtladı.