Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü koordinesinde bir otelde gerçekleşen yemeğe Manisa il protokolü, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum temsilcileri ile şehit aileleri, gaziler ve gazi aileleri katıldı. Yemekte konuşan Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, davete katılım göstermeleri nedeniyle şehit aileleri, gaziler ve gazi ailelerine teşekkür ederek, tüm şehitlere rahmet diledi. Vali Güvençer, 'Soframız hem şükür sofrasıdır, hem bir paylaşma sofrasıdır. İnşallah bu paylaşma ve şükür, soframızı bir bereket sofrasına dönüştürecektir. Ömürlerimiz bereketlenecektir inşallah. Buna ihtiyacımız var, biz büyük Türk milletiyiz, bu topraklar bizim vatanımız. Biz bu toprakları vatanımız kıldık, vatanımızı canımızdan aziz bildik. Bizi temsil eden bayrağımızı omuzlarımızda bir mukaddes emanet bildik, onun gölgesinde yürüdük, yürüyeceğiz. Biz Müslüman Türk milletiyiz, vatanımızı, şanımızı, şerefimizi, omuzlarımıza emanet edilmiş hakkı, hakkaniyeti, hak sancağını kurda kuşa, haine, gafile, meluna, ahmağa kurban etmedik, kurban etmeyeceğiz. Bugün 14 Temmuz, işte sofra başında, bir şeyler yiyip içmek, sohbet etmek, birbirimizin gözlerinin içine bakmak, bugünü ve yarını konuşmak için bir aradayız' dedi.Vali Güvençer şöyle devam etti: 'İki sene öncede gene bir 14 Temmuz akşamı böyleydi. Bizler kimimiz sofra başındaydık, ama anlaşılan besmeleli bir sofra başındaydık, kimimiz sevgililerini, dostlarını, çocuklarını uğurluyordu, kimisi dükkanını kapatıyordu, kimisi yarına dair planlarını arkadaşlarına anlatıyordu. Hayat insanca, kulca, normal akışında devam ediyordu. Milletin büyük bir çoğunluğu millet olmanın bilinci, gururu, kararlılığı ile hayatın rutin gerçekliklerini yaşaya geliyordu. Ama aynı gün, aynı gece, aynı saatte bir yerlerde, karanlık odalarda, karanlık mahfillerde stratejik hesaplar yapılıyordu. Görevlendirmeler, taktik planlamalar, bilgi akışları, sınır dışına aktarımlar, oradan alınan emirler, kısılmış gözler bir hesabın içindeydiler. Kim kazandı, hesabı olanlar mı?, günlük hayatında var oluşunun, kulluğunun, Türklüğünün, Müslümanlığının bilincinde hayatına devam edenler mi? Cevabını çok iyi biliyorsunuz, cevabını çok iyi biliyoruz. Bu sorunun cevabı zaten ilahi sünnetüllahın bir cevabı olarak herkesin kafasına yazılmış olmalıydı. Ama ihanet, ama gaflet, bu apaçık gerçekliği örterek insanları tarihten bugüne kadar mahkûmiyete, mağlubiyete duçar etti. Elhamdülillah,kazandık. Dik duruşumuzla kazandık, besmelemizle kazandık, o mütevazi sofralarımızla, yuva kıldığımız evlerimizle, vatan kıldığımız sokaklarımızla, helali gözettiğimiz dükkanlarımızla, gücümüzü abartmadığımız, Allah'tan ümidimizi kesmediğimiz istikbale dair hayallerimizle, tankımızla topumuzla değil, yüreklerimizle, imanımızla, sadakatımızla, doğru kavrayışımızla, hayatı, kendimizi, sorumluluğumuzu, memleketimizi, milletimizi, devletimizi doğru tanımlamamızla kazandık. İçimizden bizler gibi şehadeti hak etmiş, bu lütfa erişmiş kahramanlar, bizi o geceye götüren o müthiş iman ve sadakatle, hepimizin de vakti zamanı geldiğinde yapabileceği üzere canlarını feda etmekten de çekinmediler. Allah onlara rahmet eylesin. Bayrağımız, onlar ve temsil ettikleri şehitlerimizle mukaddes, bayrağımız, onların yüklediği ilahi ilhamla, Rabbin yüksek yardımı ve lütfuyla bizi temsil ediyor ufuklarda, sevenler sevmeyenler, bu bayrağı gördüklerinde hakkı hatırlıyorlar, hakkaniyeti hatırlıyorlar, 'la galiba illallah' hükmü ilahisini hatırlıyorlar Allah'a çok şükür. Ne kadar gurur duysak, ne kadar onurlansak azdır. Tüm şehitlerimize rahmet olsun, gazilerimize hepimizden hürmet olsun, bu soframız hepimiz için bir kardeşlik, bir bütünlük ortamı olsun, şifa ve afiyet olsun'Konuşmanın ardından Manisa İl Müftüsü Sinan Cihan tarafından şehitlerin ruhu için dua okundu. Yemeğin sonunda Vali Güvençer, gece boyunca yakından ilgilendiği konuklarını tek tek uğurladı.