Seçim öncesi
medya kuruluşlarından
kimi AK Parti nin
seçime hile karıştıracağını
kimi de gönüllülerin
sandığa sahip
çıkacağını yazmıştı...
Oy namustur
elbette ona
sahip çıkmak,
herkesin görevi olmalıdır...
Gönül çalmaya itirazım
yok...
Okumak için
kitap çalana da...
Çocukların
komşunun bahçesindeki
ağaçtan
izinsiz yediği
meyve de
hırsızlık
değildir...
En büyük hırsızlık,
millete ait
ne varsa onu
çalmaktır...
Önceki akşam bir TV
programında,
Savcı Sayan ın
iddialarını dinledim...
Sözünü esirgemeden
konuşan Savcı Sayan,
Doğu Anadolu da bir köyde
334 seçmenin 334 ünün de
HDP ye oy verdiğini
iddia etti...
Elbette verebilir,
ne var bunda?..
Ancak, bu oyların
bir kişi
tarafından kullanıldığını
ve imzaların da yine o kişi tarafından
atıldığını
iddia eder
ve bunu da
ispatlayacağını söylerse,
ne dersiniz?..
Bu yapılan hırsızlıktan
daha ağırdır ve adı da
gasptır...
Demokrasinin
tüm kurum ve kurallarıyla
yaşatıldığı ülkelerde,
oy çalmak sandıkta
hile yapmak , sahte seçmene oy kullandırmak
gibi kavramlardan
söz edenin
akıl sağlığından şüphe edilir...
Çünkü, hem demokrasi kültürü
hem de sistem buna izin vermez!..
Bizde de 65 yıldır her seçimde
bu tür iddialar hep vardır...
Ne var ki bunu demokrasi, insan hakları,
hukuk ve ifade özgürlüğünü
savunduğunu iddia edenler
yapıyorsa;
işin içinde ahlaksızlık
aramak gerekmez mi?..
Savcı Sayan ın
iddiası, bir irade gasbıdır ve
araştırılmalıdır...
Eğer iftiraysa
Savcı Sayan da
bunun hesabını vermelidir!..
Az kalsın unutuyordum...
Bakalım, seçim öncesi
sandıklar konusunda
duyarlı olan medya,
bu iddiaları dikkate alacak mı?..