Misafir Geliyor Panik Yok – Sofrayı Kurtaran Günün Menüsü
Evde misafir ağırlama fikri güzel de, mutfağa girince insan bir an durup kalıyor. Dolap açılıyor, tencere bakıyor, beyin boş… Daha önce de oldu bu. İşte tam bu noktada, riske girmeyen ama sofrayı da boş bırakmayan klasik ama garanti bir menü iyi gidiyor.
“Bugün Ne Pişirsem” Diyenlere – Evde Denenmiş Menü
Bu menü öyle süslü püslü değil. Daha önce defalarca yapılmış, misafirin tabakta ekmekle sıyırdığı türden. Düğünlerde içilen çorba, bayram öncesi yapılan köfte, Ege’den çıkma kebap… Hepsi tanıdık.
Düğün Çorbası – Tencerenin Başında Toplananlar
Düğün çorbası denince akla ilk kaşık gelir. Kemik suyu kaynarken evin havası değişir. Daha önce kalabalık sofralarda denenmiş, “bir kepçe daha” dedirten cinsten. Soğuk havada özellikle iyi gider, üstüne biraz karabiber tamamdır.
İçli Köfte – Zahmetli Gibi Ama Değer
İçli köfte yapımı göz korkutur ama bir kez tutunca arkası gelir. Antep tarafında yıllardır yapılan bu köfte, misafir sofralarında hep öne çıkar. Cevizli iç harç, hafif baharat… Dağılmadı mı, olay bitmiştir.
Çökertme Kebabı – Patates Bitmeden Et Gidiyor
Çökertme kebabı sofraya gelince sessizlik olur. İnce patatesler, yoğurt, üstüne et… Daha önce deneyen bilir, patates genelde yetmez. Ege usulü ama her mutfağa uyuyor, şaşmaz.
Şakşuka – Masada Hep İlk Tükenen
Şakşuka garip bir şekilde hep sona kalır ama ilk o biter. Patlıcan, kabak, domates sosu… Daha önce “biraz yaptım yeter” diyenlerin pişman olduğu çok görülmüştür.
Küçük Bir Hatırlatma
Bu menüyü daha önce misafir ağırlarken yapan çok kişi var. Çorba ısınırken muhabbet başlar, ana yemek gelince masa susar. Tatlı yok mu? Olmasa da olur, çay zaten kendiliğinden geliyor.