n
nn Sizi bilmem, ama ben ilk kez bir sincapla, sabah kahvemi burun buruna içtim. Odamın penceresi bembeyaz karlarla örtülü, ormana açılıyor. Moskova’ya gelince ilk işim Kızıl Meydan’a gitmek oldu.
nn Kızıl Meydan, Kremlin Sarayı ile bir bütünlük teşkil ediyor. Meydandaki Aziz Vasilis Bazilikasinin, kuleleri adeta bir pasta görünümünde. Rengarenk ve inanılmaz büyüleyici bir estetiğe sahip. Aslen hüzünlü bir hikayesi olsa da….Malum buranın mimari oluşumu bu muhteşem yapı sebebiyle olmuş, olur da dünyanın başka bir yerinde tekrar yapılmasın diye korkunc Ivan efsaneye göre mimari oldurtmuş.
nn
nn Kızıl Meydan’da Gum alısveriş merkezi ise görülmeye değer. Kendimi Rusya’da değil de Paris’teymiş gibi hissetim. Malum Fransızlar, Rusları, Ruslar da Fransızları pek sever, hayranlık duyar. Kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş misali… İhtişam, lüks hepsi burada. Ben Lada marka bir otomobil dahi görmedim. Masseratti, Bentley, Mercedes ,BMW’ler yollarda.
nn
nn Üstüne basarak söylüyorum. Rusya’da kominist rejim ölmüş. Şehrin altyapısı müthiş, caddeler inanılmaz geniş, yolların tek yönü 7 şerit yani aynı anda 14 şerit araç akisi sağlanıyor. Yine Stalin zamanında inşa edilmiş muhteşem yapı ‘Seven sisters’ yani 7 kızkardeş görülmeye değer. Şehrin 7 stratejik noktasına yerleştirilmiş.
nn
nn Ama beni en çok etkileyen bunca asimilasyonun aksine insanlar kültürlerine, dillerine korkunç sahip çıkıyorlar. İngilizce konuştuğunuzda Rusça cevap veriyorlar, bilmediklerinden değil, istemediklerinden, ötelediklerinden... Tabelalar mutlak Rusça olmalı, İngilizce ya da başka bir dilde olması mümkün degil. Anlayacağınız tek millet ve tek dil.
nn
nn Şimdi anlıyorum Hitler’i, Napolyon’u nasıl geri püskürttüklerini.
nn Onca harp görmüş olmalarına karşın St. Petersburg’da dahi bir tarih dimdik ayakta duruyor. Car deli Petro’yu bize tarih kitapları deli diye öğretmişti. Oysa Petro, çok zeki ve ileri görüşlü bir adammış. Kısaca anlatmakla olmaz . Gelip yaşamanız gerek.
nn Dünyanın ikinci büyük metrosu da burada. Stalin zamanında inşa edilmiş. 1935 yılında inşasına başlanan dünyanın 2. metrosu ve istasyonlarında mermer, granit, gümüş, altın heykeller, kristal avizeler hep en iyi kalite malzeme kullanılarak yapılmış. Yani metro için ‘’suni yeraltı güneşi’’ deniyor. Moskova Metrosu aslında geçmişte/Stalin döneminde yapılan işkence ve ölümlere, abideleştirilmiş hüzünlü bir özür aslında. Ve soğuk savaş döneminde de nükleer bombalara karşı sığınak olarak kullanılmış.
nn
nn Her bir istasyon sanat eseri. Sadece Rus metrosunu görebilmek için binlerce turist geliyormuş. Metroda giderken Ruslar genellikle kitap okuyor ya da çağa ayak uydurup Ipadlerinde kitap okuyorlar. Yabancı bir ülkeye gittiğimde en sevdiğim şey yalnız başına yürümektir. Ancak buna burada cesaret edemeyeceğim herhalde. Eski yıllardan beri hep yılbaşında Moskova’da olmayı düşlemiştim. Bu yılbaşına Rusya’da gireceğim ve yılbaşı gecesi Kızıl Meydan’da olacağım.
nn
nn Elbette Bolshoi tiyatrosuna gitme hayalim var. Biletler aylar önce tükeniyormus. Şansımı yine de zorlayacağım. Nazım Hikmet’e henüz gidemedim.
nn
nn Bugün bir iş için Türk konsolosluğuna gittim. Bakımsız kötü bir bina idi. Üstelik konsolos görevlileri soğuk ve duyarsız insanlar. Bunu da dip not olarak düşme gereğini hissettim.
nn
nn Rusya’ya geleli on gün oldu. Zamanın nasıl aktığını ben de anlamıyorum. Zaman mı geçiyor, yoksa ben mi zaman icinde akıp gidiyorum bilmem. Ama azizim bu ülke, insanları beni çok etkiledi.
nn
nn
nn Gul Turan
nn
nn
nn
nn
nn
nn NOT: Sehven yazdığım 01/12/2013 tarihli yazımda Moskova’da yapılacak olan parkın bütçesi, 2 milyon dolar değil 200 milyon dolardır. Başbakan’a duyurulur. Olay bütçe değil, zihniyet meselesi…
n