30 kilometrekarelik alanı ve denizden bin 876 metre yüksekliği ile 40-50 metre derinliği bulunan Nazik Gölü'nde kullanımı yasak olan manyat ve gırgır ağlarına Bitlis İl Jandarma Komutanlığı ve Ahlat İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri geçit vermemek için büyük bir özveriyle çalışıyor. Nazik Gölü'nde kullanılabilir kaynakların sürdürülebilmesi için jandarma ekipleri sıkı bir denetim gerçekleştirirken, günün belirli zamanlarında ise drone ile denetim yapılıyor.Nazik Gölü çevresinde araştırmalarını sürdüren Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş, Bitlis İl Jandarma Komutanlığınca drone ile Nazik Gölü'nde yapılan uygulamanın doğal kaynakların korunmasında güzel bir örnek teşkil ettiğini vurguladı. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş, Nazik Gölü'nde sadece uzatma ağların kullanılabileceğine değinerek, 'Nazik Gölü, Van Gölü Havzası'nda yer alan en büyük tatlı su gölü ve havzadaki önemli balıkçılık kaynaklarındandır. Balık stokları sürdürülebilir, fakat sınırsız olmayan kaynaklardır. Bu kaynakları koruyabilir ve uygun yönetim ilkeleri ile yönetebilirsek, sonsuza kadar kullanabiliriz. Bildiğiniz gibi ülkemizin nüfusu her geçen gün artmakta ve daha fazla gıda kaynağına ve istihdam alanına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle bu kaynakları korumamız lazım. Tabi koruma faaliyetlerinde en önemli teşkilat, jandarma teşkilatıdır. Gelişen teknolojiyle beraber koruma çalışmalarında da yeni yeni yöntemleri de benimsememiz gerekiyor. Çünkü doğal kaynaklar; yüzey alanı ve arazi şartları olarak çalışması zor alanlardır. Nüfusun artması ve ekonomik hırslar nedeniyle insanoğlunun doğal kaynaklar üzerindeki etkisi, tarihin hiçbir döneminde şimdiki kadar artmamıştır. Günümüzde doğal kaynaklar ve canlı türleri hızla kaybolmakta ve bizleri sonu belli olmayan bir uçuruma doğru götürmektedirler. Bu nokta şu an kenarında bulunduğumuz ve bölgemizin önemli balıkçılık kaynaklarından olan Nazik Gölü, mutlak surette korumamız gereken doğal kaynaklarımızın başında gelmektedir. Bundan 20-30 yıl geriye gittiğimiz zaman, bu gölden ağırlığı 15-20 kiloya varan sazanlar avlanmaktaydı, fakat günümüzde gölde ağırlığı 1-1,5 kiloyu geçen sazan bulmak mucize haline gelmiştir. Şayet Nazik Gölü'nü şimdi korumazsak, yarın çok geç olacaktır. Doğal kaynaklar arazi şartlarının zorluğu, büyük alanlar kapsaması ve farklı nedenlerden dolayı korunması ve denetlenmesi oldukça zordur. Bu noktada gelişen teknoloji ile beraber doğal kaynakların yönetiminde yeni yaklaşımlar benimsememiz, yeni yöntemler geliştirmemiz gerekmektedir. Geliştireceğimiz bu yöntemlerle doğal kaynaklarımızı çok etkin bir şekilde koruyabiliriz' dedi.'Drone ile yapılan uygulama örnek teşkil ediyor'Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş, Bitlis İl Jandarma Komutanlığınca drone ile Nazik Gölü'nde yapılan uygulama, doğal kaynakların korunmasında güzel bir örnek teşkil etmektedir. Şu anda gölün karşı tarafına geçerek bir denetim yapmak istesek, engebeli arazide kilometrelerce yol gitmemiz gerekecek. Bu da çok fazla iş gücü ve zaman kaybı demektir. Fakat burada kullanılan drone ile 5 dakika gibi kısa bir sürede gölün büyük bir kısmı kontrol edilmektedir. Bu uygulamanın daha da geliştirilerek sahip olduğumuz bütün kaynakların korunmasında kullanılması gerekmektedir. Nazik Gölü, balıkçılık yönetmeliği açısından son 15 yılı göz önüne aldığımız zaman, bölgenin en sorunlu alanlarından birisiydi. Çünkü burada kaçak manyat ve gırgır ağları kullanılıyordu. Bunlar iç sularda kullanımı kesinlikle yasak ağlardır. Balıkçıların şunu görmesi lazım. Bu balık kaynağından kendileri gelir elde ediyorlar ve bu kaynağı sürdürülebilir bir şekilde kullanmak lazım. Belli bir kısmını avlayıp, belli bir kısmını da bırakmak lazım ki stok kendini yenileyebilsin. Dolayısıyla ekonomik kaygılarla birlikte bir anda bütün balığı avlayıp da çok para kazanma düşüncesine kapılmaları kendi sonlarını hazırlar. Dolayısıyla burada kullanılacak ağlar sadece ve sadece uzatma ağlardır. Yönetmelikte de açıkça bellidir. Manyat ve gırgır iç sularda kullanımı kesinlikle yasaktır. Buradaki balıkçıların şunu iyi bilmesi lazım. Bu balık kendilerinindir. Burada aşırı bir avcılık yaparak belki kısa süreli bir gelir elde edebilirler, fakat kendi işlerinin sonları olur. Çünkü bu kaynağı sürdürülebilir bir şekilde kullanmak lazım. Burada kullanılacak ağlar sadece bakanlığın belirlemiş olduğu göz açıklığına sahip uzatma ağlardır. Onun dışında kullanılacak tüm ağlar, buradaki balıkçılığın sonunu getirecektir. Nihayet bu konuda Nazik Gölü çok güzel bir örnek, çünkü burada neredeyse balık stokları yok olma noktasına gelmişken Bitlis İl Jandarma Komutanlığının yapmış olduğu müdahaleyle beraber tekrar bir umut ışığı ortaya çıkmış oldu. İlerleyen yıllarda şunu göreceğiz. Burada şu andaki inci kefallerinin boyu 5 santimetredir. Buradaki çalışmaların devam etmesi halinde bu balığın boyunun çok yakın zamanda 10, 15 ve 20 santimetreye ulaştığını göreceğiz' diye konuştu.'Van Gölü Havzası sulak alanlar açısından çok zengindir'Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş, Van Gölü Havzası'nın sulak alanlar açısından çok zengin olduğunu belirterek, 'Bildiğiniz üzere sulak alanlar sucul ekosistemlerin kalbi gibi, can damarları hükmündedir. Eğer sulak alanları yok edersek, bütün bir sucul ekosisteme zarar vermiş oluruz. Sulak alanları yok edersek, bir süre sonra balıklar ölür ve kuşlar kaybolur. En sonunda zarar görecek olan ise her zaman için bizleriz. Bu noktada Van Gölü Havzası sulak alanlar açısından çok zengindir. En önemlilerinden biri de Nazik Gölü'dür. Ekosistem öyle bir bütünden oluşuyor ki taşlardan örülü bir duvar gibi, oradan bir taşı çektiğiniz zamana duvar üstünüze yıkılır. İşte Nazik Gölü bu ekosistemdeki kilit taşlardan birisidir. Eğer Nazik Gölü'ndeki ekosistem zarara uğrarsa, sadece balıklar değil buradaki tüm canlıları kaybederiz. Bunun en son zararını görecek olan elbette ki bizleriz. Dolayısıyla sulak alanlara bu gözle bakmamız lazım. Sucul ekosistemlerin kalbi gözüyle bakıp, geleceğimiz olarak görmemiz lazım' ifadelerini kullandı.Nazik Gölü'nde yapılan denetimlere Bitlis İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Ufuk Urgun, Ahlat İlçe Garnizon Komutanı Binbaşı Ahmet Zafer Bayram ve Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş katılarak çalışmaları yerinde takip etti.