30 yaşındaki Nihal Candan'ın vefatıyla birlikte, Anoreksiya Nevroza adlı ciddi yeme bozukluğu yeniden gündeme geldi. Bu hastalık, kişinin kilo alma korkusuyla yemek yemekten kaçınmasına yol açarken, kendini sürekli kilolu hissetmesine neden olur. Anoreksiya hastaları, beden ağırlıkları normalin çok altına inse bile zayıf olduklarını kabul etmezler ve genellikle aşırı kısıtlı bir diyet uygularlar.

Anoreksiyanın Nedenleri Nelerdir?

Kesin nedeni tam olarak bilinmese de, Anoreksiya'nın ortaya çıkmasında birden fazla etkenin birlikte rol oynadığı bilinmektedir. Toplumda zayıflığın ideal beden olarak gösterilmesi, aile içi dinamiklerde kontrolcü tutumlar, bireyin kendine yönelik olumsuz düşünceleri ve mükemmeliyetçi yapısı bu hastalığı tetikleyebilir. Ayrıca genetik eğilim, geçmişte yaşanan travmalar, istismar ya da zorbalık gibi psikolojik etkiler de önemli risk faktörleri arasında yer alır.

Anoreksiya Hastalığının Tedavisi Var mı?

Bu hastalık, yalnızca fiziksel değil aynı zamanda ruhsal destek gerektiren, çok yönlü bir tedavi süreciyle ele alınmalıdır. Erken tanı, tedavi sürecinin başarıya ulaşmasında büyük önem taşır. Bilişsel davranışçı terapi (CBT) ile bireyin yemek ve vücut algısına dair düşünceleri değiştirilir. Aynı zamanda beslenme uzmanlarıyla çalışılarak kontrollü şekilde kilo artışı sağlanmaya çalışılır. Tıbbi kontrollerle hayati fonksiyonlar izlenir ve gerekli durumlarda depresyon ya da anksiyete için ilaç desteği de sağlanabilir. Ergen bireylerde ise aile terapisi, tedavi sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Anoreksiya Nevroza, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına ve hatta ölüme neden olabilecek kadar tehlikeli bir hastalıktır. Ancak doğru zamanda yapılan müdahale ve uzman desteği ile hastalığın üstesinden gelmek mümkündür.