Sevgi Gölünde balıkları yiyen karabatağı
boynundan sallandırıp
cezalandırmışlar...
İbret-i alem için de
bir süre asılı kalan karabatağı
daha sonra denize salmışlar...
Haberi iki ciddi ajans geçmeseydi,
asparagas diye düşünürdüm...
Anadolu Ajansı ve İHAdan
gelen haber, gerçekten de ilginç...
Sanki fıkra ama Amerikan fıkrası gibi güldürmüyor...
Bir hayvana eziyet söz konusu...
AAnın fotoğrafaltı olarak geçtiği
haberi, İHA daha geniş biçimde
vermiş, hatta Büyükşehir Belediyesi
Genel Sekreteri Kenan Şaranın
olayla ilgili olarak soruşturma açacağını
belirtmiş...
Sevgi Gölünde çalışanların
çoğunu tanırım...
Yaz-kış nelere katlandıklarını
bilirim...
Hangi ruh halinde karabatağa
bu cezayı verdiler?..
Birini sallandırırsak, diğerleri
daha gelmez diye mi düşünmüşlerdi?..
Bu cezadan sonra,
diğer karabatakların tavrı ne olmuştu?..
Bir daha göle sızıp,
alabalıkları
yememişler miydi?..
Bir yığın soru kafamda belirdi...
Aklıma Fiskobirlike ait bir depoda
4-5 ton fındığın kaybolmasıyla ilgili haber takıldı...
Depo bekçisi hakkında
soruşturma açılmış,
daha sonra fındıkların
fareler tarafından yenildiği
anlaşılmıştı...
Gölde alabalık sayısının
azalması nedeniyle
bir şikayet söz konusu muydu acaba?..
Öyle ya, orada görevli
insanlar, töhmet altında
kalmış olabilirlerdi...
Balıkları ızgara mı yaptınız?..
Yok, valla karabataklar yedi
Kim inanır?..
Belki de tek çareleri,
suçlu karabatağı ele geçirip, ilgili kişiye teslim
etmekti...
Mutlaka böyle düşünmüşlerdir...
İftira ile karşı karşıya
kalmak ve kendini anlatamamak ne zor şeydir...
Hak veriyorum...
Ne var ki, böyle eziyet vererek
durumu izah etmek
olmadı...
Asmayalım da besleyelim mi?
diyenler bile bugün
farklı düşünüyor...
Aslında, tek suçlu görevliler
değil...
Toplumun değer yargıları böyle...
Bu memlekette, deveyi havuduyla yutanlara bir şey olmaz da,
kılını koparanlar
suçlu sayılır...
Banka hortumcularının
cezaevinden çıkarken, Türkiye seninle gurur duyuyor
diye tezahüratların yapıldığı bir ülkede,
bu da normal sayılmalı...