75.Yıl Anadolu Lisesi Okul Müdürü Gülhan Acar, otomobilinden eksik etmediği köpek ve kedi mamaları ile sabah okula giderken ve akşam okuldan dönerken sokakta gördüğü hayvanları besliyor. Acar, ayrıca beslediği sokak hayvanlarından hasta olanların da tedavisini üstleniyor. Bu yıl eğitim ve öğretim yılı başlarken hayvanları koruma ve sevme kulübü oluşturduklarını aktaran Acar, 'Bunu yasal çerçeve içerisinde oluşturduk. Kulübe iki tane gönüllü öğretmenim katıldı. Okuldan birçok öğrencim kulüp üyesi olmak istedi. Kulüp faaliyetleri olarak sokaktaki sahipsiz hayvanları beslemek ilk hedefimizdi. Bunu çeşitli etkinliklerle yaptık. Kış soğukları başlamadan öğrencilerimizle birlikte kedi yuvaları yaparak, onları münferit yerlere koyduk. Kedilerin kış boyunca orada ısınmalarını ve barınmalarını sağladık' dedi.'Gönlümden koparak yapıyorum'Kedi sevgisinin çocukluktan itibaren kendisinde olduğunu anlatan Acar, 'Çocukluğumun geçtiği bahçeli bir evimiz vardı. Orada bir tane kedi beslemiştim. Sonrasında evde besleme imkanım olmadı. Bende sokaktaki canları doyurarak o sevgimi bu şekilde gidermeye başladım. Başka bir okulda müdürlük görevimi yürütürken müdür yardımcımın çok güzel bir sürpriziyle karşılaştım. İki tane küçük Van kedisini bana hediye olarak getirdi. Aslında hediye olarak değil sahipleneceğimi bildiği için, yoksa hayvanın hediyesi olmaz. Ben o ikisini de sahiplendim. Maviş ve Şifa isimlerini koydum. Onlarla çok büyük bir dostluğumuz, sevgi bağımız oluştu. Bu sevgi bağı sadece evimdeki kediler için geçerli değil. Burada verdiğim mamalarla en az 10-15 tane kedi karnını doyuruyor. Bunu tamamen kendi kazancımdan ve gönlümden koparak yapıyorum' ifadelerini kullandı.Evinde 4 kedi besliyorYoldan geçen insanların 'Hocam cennetliksin, bu davranışınızla cennete gidersiniz' dediklerini, kendisinin ise esprili bir şekilde 'Beraber cennete gidelim' dediğini aktaran Acar, herkesin evinin önüne bir kap su ve mama bırakmasını istedi. Sokakta aç hayvan kalmasını istemediğini anlatan Acar, 'Okul bahçesine 1,5 aylık olan çok hasta bir kedimiz sığındı. Onun tedavisini ve bakımını tamamen kendim üstlendim. Bana yardımcı olan kulüp öğretmenlerim vardı. Bir süre sonra Kelebek adını verdiğimiz maalesef tacize uğramış bir kedi okul bahçesine sığındı. Bu da yavruydu. 1,5-2 aylık civarıydı. Hemen veteriner bakımlarını yaptırdık, tedavisine başladık. Tedavisini bizzat kendi elimle yaptım. İnanın hafta sonu cumartesi, pazar demeden okula giderek tedavisini yapıyordum. Okul bahçesinde yuva yapmıştık. Onların bakımını yapmaya devam ettim. Bunlar sonradan okulun kedisi oldu. Milli Eğitimden de iznimizi aldık. Dolayısıyla öğrencilerle birlikte masrafları bana ait olmak üzere bakımını yapıyorduk. Fakat bazı nedenler yüzünden okuldan almak zorunda kaldım. Onları da sahiplendim. Evde dört tane kedim oldu. Maviş ve Şifa'ya Kelebek ile Bitter ismini koyduğum kardeşler geldi. Tedavileri sonlandı, iyileştiler şuan birlikte mutlu bir şekilde yuvalarında yaşamlarına devam ediyorlar' ifadelerini kullandı.Hayvanların her akşam yolunu gözlediklerini, otomobilden inmeden kendisini tanıdıklarını anlatan Acar, bunu tamamen Allah rızasını gözeterek ve hayvanların aç kalmasına gönlü el vermediği için yaptığını kaydetti. Bütün insanların da merhametli davranmasını isteyen Acar, 'Belki merhamet vardır ama bu bilinç yoktur. Bilinçli bir şekilde sokaktaki canlarımıza birer umut ışığı olarak bir kap mama ve bir kap su bırakmaları çok güzel bir davranış olacaktır. Hayvanlar sokaklarda maalesef çocuklardan ve yetişkin insanlardan şiddet görüyorlar. Ben buna bizzat tanık oldum. Hayvan burada mamasını yerken kocaman insanın gelip tekmeyle mama kabını devirdiğine tanık oldum. Bu merhametten yoksun insanlara yapılabilecek çok fazla bir şey yok ama çocuklar eğitilebilir' dedi.