Türkiye'de 2010'dan bu yana bir federasyon çatısı altında faaliyet gösteren Japon dövüş sanatı jiu jitsuyla uğraşan sporcular, federasyonlarının resmi olarak tanınmaması nedeniyle sponsor desteği ve buna bağlı olarak malzeme ile antrenman alanı bulma sıkıntısıyla baş etmeye çalışıyor. Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde 2009 yılında Jiu Jitsu ile tanışan 28 yaşındaki Altay Pirge ve Pirge'nin daveti ile judodan bu spor dalına geçiş yapan 22 yaşındaki Oğuzhan Yılmazer, kazandıkları başarılara rağmen sponsor desteği bulamadıkları için uluslararası müsabakalarda Türkiye'yi temsil etme hayallerini gerçekleştiremiyor. Dernek statüsündeki Jiu Jitsu Federaayonu'nun resmiyet kazanmaması sebebi ile çeşitli zorluklar çeken 2 sporcu, hayallerini gerçekleştirme hedefiyle yılmadan antrenman yapıyor. Gençler kimi zaman spor salonunda kimi zaman ise futbol sahasında çalışarak formlarını korumaya çalışıyor.Tek hedefleri uluslararası müsabakalarda Türkiye'yi temsil etmek2013 yılında katıldığı bir uluslararası şampiyonada birinci olduğunu söyleyen Altay Pirge, başarısını sponsor bulamadıkları için devam ettiremediğini dile getirdi. Federasyonlarının dernek statüsünde olması sebebi ile sponsorların kendilerini desteklemek istemediklerini belirten Pirge, tek amaçlarının dünya çapında tanınmış bir spor dalı olan jiu jitsu da Türkiye'yi temsil etmek istediklerini ifade etti.Altay Pirge: 'Resmi bir kaynağımız yok' dediğimiz zaman sponsor olumsuz bakıyor'2013 yılında uluslararası bir organizasyonda birinci olduğunu ancak başarısını resmi bir kaynakta belirtemediği için sponsorların kendilerine sırt çevirdiğini kaydeden Altay Pirge, 'Japon samurayları silahsız oldukları zamanlar için silahsız bir dövüş sanatı geliştirmişler. Genelde bu spor dalında aşırı güç uygulanmıyor. Rakibin gücünü girişimlerinizle ona uyguluyor ve onu ekarte ediyorsunuz. Güreş ve judo alt yapısı var. Ben de bu sporla 2009 yılında bir arkadaşımın vesilesi ile tanıştım. Federasyonumuz tanınmadığı için bunun hiçbir önemi yok. Bu nedenle sponsor arayışı içerisindeyiz. Sponsora yaptığımız çalışmaları sunarken 'Başarımız var ama size sunacak resmi bir kaynağımız yok' dediğimiz zaman sponsor olumsuz bakıyor. 2013 yılında uluslararası bir organizasyonda birinci oldum ama bunun hiçbir resmi önemi olmadığı için sponsorlar bize sırt çevirdi' dedi.'Gençler bu spor dalına dönmeye başladı'Jiu jitsu sporunun ismini duyan vatandaşların ilk başta şaşırdıklarını, daha sonra ayrıntılarını dinleyince kendi çocuklarının bile kendilerinden eğitim almasını istediklerini ifade eden Pirge, 'Jiu jitsu sporunu duydukları zaman ismini söyleyemeyenler var. Doğal olarak bilmiyorlar. Bizi tanıyanlar daha sonra alışıyorlar. 'Ne yapmamız gerekir' diye soruyorlar. Biz de güreş altyapısı varsa, judoyu seviyorsa ve tekvandodan sıkıldıysa gelebilirler diyoruz. Kapımız açık böyle sporculara Jiujitsu Türkiye'de duyuluyor. Türkiye'de 4 yıl önce bu spor dalı Erkan Balaban ile vizyona girdi. Daha sonra gençler bu spor dalına dönmeye başladı' diye konuştu.'Antrenman yapacak yer bile bulmakta zorlanıyoruz'Uluslararası müsabakalarda Türkiye'yi temsil etmek istediklerini ancak antrenman yapacak salon bile bulmakta zorluk çektiklerini söyleyen Oğuzhan Yılmazer ise, 'Altay ağabeyin sayesinde bu spor dalıyla tanıştım. Benim judo yaptığımı biliyordu. 5 yıldır judo ile uğraşıyordum. Benim bir ilgim olduğunu bildiği için davet etti. Ben de katıldım. Beraber antrenman yapıyoruz, çabalıyoruz bir şeyler için. Her şeyimiz zor. Yaptıklarımızı cebimizden karşılayarak yapmak zorundayız. Kıyafetlerimizden ayakkabılarımıza, antrenman yapacağımız yerleri bile bulmakta zorlanıyoruz. Salon bulana kadar çimlerin üzerinde antrenman yaptık. Daha sonra salon bulduk, onu da istediğimiz zaman kullanamıyoruz. Müsabakalar oluyor, katılamıyoruz. Biz bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama destek olmayınca bir yere kadar ilerleyebiliyoruz. Biz jiu jitsucuyuz, bu spor dalında bir yere kadar ilerlemek istiyoruz. Ama imkanlarımız kısıtlı maalesef' şeklinde konuştu.