1. Dünya Savaşı esnasında Filistin Cephesi'ne giden ve sınırların değişmesiyle birlikte ve orada kalan Türk subaylarından Ahmet Cemal Ünsal'ın torunu Bilal Ünsal, yıllardır Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçebilmek için mücadele ediyor. Ürdün'de dünyaya gelen ancak Türk olduğunu iddia eden Ünsal'ın filmlere konu olacak hayat hikayesi aslında Ürdün subayı olan babası Mehmet Ünsal'ınkiyle aynı. Ünsal'ın babası da Türk olduğunu kanıtlamak için uzun yıllar boyunca çok çaba sarf etmiş. Dönemin en üst yetkili isimlerine mektuplar yazmış ancak herhangi bir sonuç alamamış. Şimdi ise tüm akrabalarının Türkiye'de yaşadığını, Türk olduğunu, dedesi Türk subayı Ahmet Cemal Ünsal'ın kabrinin ise Bursa'da olduğunu öne süren Bilal Ünsal, elindeki eski belgeler ve fotoğrafları kanıt göstererek İHA aracılığıyla yetkililere seslendi. Emekli mühendis ve 4 çocuk sahibi Ünsal'ın tek isteği Türk olduğunun yetkililer tarafından kabul edilmesi.'Türk nüfus cüzdanına sahip olmak istiyorum'Yıllar önce Ürdün'de tanıştığı ve arkadaş olduğu bir Türk berber (Sabit Bekler) aracılığı ile Ankara'ya gelen Bilal Ünsal, burada Türk vatandaşlığına geçmek için başvurularda bulunmuş ancak o da babası gibi herhangi bir netice elde edememiş. 1980'li yıllardan beri Türk vatandaşı olmayı istediğini dile getiren Ünsal, şimdilerde dedesinin ve akrabalarının eski fotoğraflarını ve yazdıkları mektupları saklayarak hasret gideriyor. Ünsal, 'Aslım Türk, Ürdün'den geldim. Dedem Türk subayı Ahmet Cemal Ünsal. Bütün akrabalarım Türkiye'de. Türk vatandaşı olmak, Türk nüfus cüzdanına sahip olmak istiyorum. Bu benim hakkım. Türk makamlarından benim Türk vatandaşı olduğumu kabul etmelerini istiyorum' çağrısında bulundu.Ürdün sokaklarından Ankara'ya uzanan dostluk1978 yılında Hatay'dan Ürdün'e berber olarak çalışmaya giden ve seyyar berberlik yaptığı sırada tesadüfen Bilal Ünsal ve babası Mehmet Ünsal'la tanıştığını ve o günden bu güne çok iyi arkadaş olduklarını ifade eden Sabit Bekler, Ünsal ailesi ile tanışma hikayelerini şöyle anlattı:'Elimde bir çanta Türk berberi olarak Ürdün'de sokaklarında para kazanmaya çalışıyordum. Bilal Ünsal'ın babası beni çağırdı, 'nerelisin' dedi. Hataylıyım dedim. Kolumdan tuttu, 'sen böyle gezerek çalışamazsın' dedi. Beni evine götürdü. 'Altı çocuğum var, sen de yedincisi olursun' dedi. Bana berber dükkanı aldı. Evinde 3 sene barınırdı. Bu şekilde tanıştık. Bilal'i birkaç defa Türkiye'ye de getirdim. Türk vatandaşı olabilmek için çok çabaladı ama bir sonuç alamadı. Vatandaşlıktan ziyade Türk olduğunu kabul ettirmek istiyor. Türkoğlu Türkler bunlar.'