Adana Cumhuriyet Başsavcılığına yaklaşık 6 ay önce 3 vatandaş gelerek, HDP İl Başkanlığı ve Seyhan İlçe Başkanlığı binalarında 3 yıl önce 'paralel mahkeme' kurulup yargılama yapıldığı yönünde şikayette bulundu. Cumhuriyet Başsavcılığı bu şikayet üzerine konunun araştırılması için Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne talimat vererek soruşturma başlattı. Bugünden sonra terör ekipleri HDP il başkanlığı ve ilçe başkanlıklarını teknik ve fiziki olarak takibe başladı. Yapılan takip sonucunda iddiaya göre HDP İl Eş Başkanı Gülseren T. ile eski il eş başkanı Hüseyin B. ve Seyhan İlçe Eş Başkanı Hazım Y. ve parti yönetimindeki bazı şahısların parti binalarında sözde 'paralel mahkeme' kurdukları, vatandaşları burada yargıladıkları tespit edildi.Şahısların HDP'ye alacak verecek meselesi, kız kaçırma, tarla anlaşmazlığı, hakaret, tehdit, mala zarar verme gibi birçok suçtan dolayı başvuru yaptığı da saptandı. Sözde yargılama sonrasında özellikle alacak verecek meselelerinde sözde mahkeme tarafları uzlaştırıp alacağı olan kişiye parasının ödenmesinin sağlandığı ancak terör örgütü PKK adına şahıstan para alındığı ve PKK'ya bu yöntemle para aktarıldığı da ileri sürüldü. Ayrıca bir yargılama olayından sonra vatandaşa verilen paranın bölücü terör örgütü PKK adına yağmalandığı da belirlendi. Bu kapsamda aralarında 410 bin euroluk alacak verecek meselesi olan bir aile HDP'nin sözde mahkemesine başvurdu. Bu başvuru üzerine toplanan sözde paralel mahkeme alacaklıya 100 bin lira verilmesine hükmetti. Parti binasında parayı alan alacaklı daha sonra İnönü Caddesi'ne geldiği sırada önü kesilerek, aldığı paranın PKK adına şahıstan zorla geri alındığı öne sürüldü. Polis HDP il binasında bir odanın kozmik oda gibi kullanarak alınan paraların da burada saklandığını, ayrıca sözde mahkemede tutanaklar tutulduğu, bu tutanakların bu odada gizlendiği de tespit edildi. Tutanaklarda 'mahkeme dosyası kapanmıştır, şu karara varılmıştır' diye sanki gerçek bir mahkeme gibi davranıldığı görüldü.Diyarbakır'da sözde üst mahkeme varHDP'lilerin sadece sözde 'paralel mahkeme' kurmayıp sözde 'paralel üst mahkeme' bile kurduğu ileri sürüldü. Adana'da anlaşmak için HDP'ye başvuran şahısların burada bir anlaşmaya varamazsa Diyarbakır'a gönderildiği, burada sözde 'paralel üst mahkeme'de karar verildiği iddia edildi. Diyarbakır'da ise anlaşmaya varıldığı belirlendi.Polis bu tespitlerin ardından 20 Mart Çarşamba günü şafak vakti Adana Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla şafak vakti 12 zanlıyı yakalamak için 15 ayrı adrese baskın düzenledi. Baskında HDP Adana İl Eş Başkanı Gülseren T. ile eski il eş başkanı Hüseyin B., Seyhan İlçe Eş Başkanı Hazım Y. ile birlikte aralarında sözde mahkemeye tarafların da olduğu 12 zanlı gözaltına alındı. Zanlılar emniyete götürülerek sorguya alındı.Bu arada, polis HDP Adana İl Başkanlığı ve Seyhan İlçe Başkanlığı binalarına da girdi. Burada polis sadece milletvekilleri ve eş başkanların girdiği kozmik odaya da girmek istedi. Ancak burası kilitli olması ve parti yöneticilerinin kapıyı açmaması nedeniyle polis bir süre giremedi. Polis kozmik odaya çilingir çağırarak girdi. Polis kozmik odada bir gün boyunca arama yaptı. Odada yapılan aramalarda çelik kasanın gizli bölmesinde 63 bin lira para ve çok sayıda belge de ele geçirildi. Belgeler arasında sözde 'paralel mahkeme' kararlarının da olduğu ileri sürüldü. Ele geçirilen para ve evraklar ile birlikte el konulan bilgisayarlar incelenmek üzere emniyete götürüldü. Zanlıların sorgusunda mahkemeyi kabul etmeyerek vatandaşlar arasında arabuluculuk yaptıklarını, alınan paraların da partiye bağış olduğunu ileri sürdüğü öğrenildi.Sorguları tamamlanan HDP Adana İl Eş Başkanı Gülseren T., HDP İl Eski Eş Başkanı Hüseyin B., HDP Seyhan Meclis Üyesi Enver Ö., HDP İl Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Sait E., Mustafa Y., HDP Mahalle Komitesi Sorumlusu Yaşar D., HDP Seyhan İlçe Eş Başkanı Hazım Y., sözde mahkemeye başvuran Mehmet Ali, Ahmet, Rıdvan, Veysi ve Sıraç A. 'Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak, bölücü terör örgütü PKK adına tehdit, bölücü terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve yağma' suçlamalarıyla adliyeye sevk edildi.