'Hukuki olarak çocuğumuzu görebilmemiz için yapabileceğimiz tek şey icra'Elindeki tutanağı kameralara gösteren anne Coşgun, 'Haciz tutanağı yazıyor üzeri çizilerek çocuk teslim tutanağına çevrilmiş burada malın cinsi ve özellikler yazıyor. Benim çocuğum bir mal değil bir cinsi ya da özelliği yok. Burada alacaklı anne, borçlu baba yani bu acı bir şey ama bununla beraber olmaması gereken bir şey. Basına çok farklı yansıyor. Anneler, babalar mecbur kalarak icra yoluyla çocuğunu alıyor gibi yansıyor. Ancak biz mecbur bırakılıyoruz. Hukuki olarak çocuğumuzu görebilmek için yapabileceğimiz tek şey icra yolu olduğu için icra ile giriyoruz. İcra dairelerinde icra mahkemelerinde çocuk teslim edilmediği için haciz davaları görülüyor. Biz çocuğumuzu göremediğimiz için icra memurları ile gidiyoruz. Çocuklarımız daha kahvaltısını yapmadan yabancı insanlar kapısına dayanarak çocuklarımızı alıyor bu da çocuklarımızda onarılması güç travmalara yol açıyor. Bizim çocuklarımız eşya değil, bizim çocuklarımız mal değil. Biz çocuklarımızı bu şekilde haciz etmek zorunda kalmamalıyız. Buna sebep olan insanlar yine çocukların ebeveynleridir' dedi.'7,5 yaşındaki kız çocuğu bunları unutamaz'Bu yaşadığımız olaylar gerçekten çok acı bir şey diyen İrem Coşgun, 'Biz büyükler bunları unutabiliriz ama 7,5 yaşındaki bir kız çocuğu bunları unutamaz. Benim kızım yaklaşık bir buçuk haftadır olabildiğince televizyondan, internetten uzak bir ortamda yaşıyor ki bir çocuk için bu çok zor bir şey. 3 gündür bu çocuk okula gidiyor ben sürekli olarak bunun korkusu içerisindeyim. Arkadaşlarından, çevresinden bu konuda tepkiler alabilir. Veliler ve çocuklar biliyorsunuz ki çok acımasız olabiliyorlar. Bununla ilgili biz çok endişe duyuyoruz ancak bu olan olayların tamamı asılsızdır' diye konuştu.'İcra ile alınma diye bir şey yoktu'Aslında icra ile alınma diye bir olay en başından beri yoktu şeklinde konuşan anne İrem Coşgun, '27 Temmuz'da çocuğun velayeti tarafıma verildi. Bununla beraber babayla beraber kişisel görüş tahsis edildi çocuğa. 11 Ağustos'ta baba ile çocuğun kişisel görüş günüydü. Baba yaşadığım şehir olan Çorlu'ya geldi ve çocuğu görmek istedi ben de çocuğu kendisine teslim ettim. Bununla beraber baba çocuğu 12 Ağustos günü kendi yaşadığı Isparta iline götürdü yani çocuğu kaçırma suçunu işledi ve savcılığa gerekli suç duyurusunda bulundum' dedi.'28 gün boyunca çocuğumu kaçırdı'Babasının kızını 28 gün boyunca kaçırdığını öne süren anne İrem Coşgun, 'Baba çocuğun parkta düşmeden kaynaklı morluğunu darp cebir beyan ederek darp cebir raporu çıkarıyor ancak biz çocuğu teslim ettiğimizde vücudunda herhangi bir darp cebir yoktur raporu alarak teslim etmiştik. Savcı çocuğu babaya görüş anı olduğu için teslim ediyor. Görüş saati bitince çocuğu anneye teslim etmelisin ikazını da yaparak teslim ediyor. Ancak baba çocuğu teslim etmiyor ve çocuğu kaçırma suçunu işliyor ve 28 gün boyunca çocuğu kaçırıyor. Çocuğun adresi tespit edildiği zaman çocuk savcı talimatıyla babanın yaşadığı evden bu görüntüler de aslında çocuğun kaçırılmasının ardından bulunması sırasında çekilen görüntüler. Çocuğun ağlama sebebi ise sosyal hizmetler uzmanına da söylediği gibi orada da ifadesi var. Çocuk babasının kendisini yetimhaneye göndermekle annene gidersen seni yetimhaneye veririm diyerek tehdit etmesinden kaynaklı bu şekilde korku içerisinde bir ağlaması, haykırması var' dedi.'Çocuk okuluna başladı ve gayet mutlu'Tüm yaşananlara rağmen kızının şu anda son derece mutlu olduğunu kaydeden anne İrem Coşgun, 'Çocuğumu yaklaşık bir hafta önce teslim aldım. Pazartesi günü okula başladı. Şu anda gayet mutlu ve babası ile hiçbir şekilde görüşmek istemiyor' diye konuştu.