Polonya'nın Lubon şehrinde yaşayan Anna Ignatow oyuncak bebekleri hasta ve engelli çocuklar için yeniden oluşturuyor. Ignatow, yarık dudak ve damak deformitesi bulunan, işitme cihazı kullanan, tekerlekli sandalyeye mahkum, ortez kullanan, kemoterapi sonrası saçları dökülmüş ya da vücudunda ameliyat izi kalmış çocuklar için oyuncak bebekleri onların hastalıklarına ya da gerçeklerine göre yeniden şekillendiriyor. Kendisi de 5 yaşında ikiz kız çocuğu sahibi olan Anna Ignatow, oyuncak bebekleri çocukların hastalıklarına göre şekillendirme macerasını İHA'ya anlattı.Gündelik hayatında avukatlık mesleğini icra eden Ignatow, oyuncak bebekleri yeniden oluşturmaya 2015 yılında internette okuduğu bir yazı sonrası başladığını belirtti. 'İnternetteki bir makalede bir bayan sanatçının oyuncak bebekleri dönüştürdüğünü okumuştum, daha sonra bu bebekleri çeşitli şekillerde yeniden oluşturan başka kişilerin de olduğunu keşfettim. Birkaç ay sonra da ben başladım' diyen Ignatow, oyuncak bebekleri hasta çocuklar için biçimlendirmeye ise İrlanda'dan bir annenin kendisine ulaşmasıyla başladığını söyledi. 'Birkaç aylık kız çocuğu annesi İrlandalı bir bayan bana ulaşarak, birkaç ay sonra açık kalp ameliyatına girecek olan kızı için benden göğüs kafesinde ameliyat izi olan bir bebek yapmamı istedi. Annenin isteğini kabul ettim ama biraz da tedirgindim, acaba başarabilir miyim ya da ortaya çıkacak çalışma karşı tarafça beğenilir mi diye. Ancak endişelerim yersizmiş, çünkü yaptığım oyuncak bebek tam da hayal ettikleri türden olmuş' diyen avukat Ignatow, kısa bir aranın ardından 2017 yılının son aylarında tekrar hasta çocuklar için bebek yapmaya başladığını aktardı. Gündüzleri avukatlık mesleğini icra ettiğinden, geceleri bebek yapımını sürdüren Anna Ignatow, oyuncak bebekleri modifiye etme işinin kendisi için bir hobi, bir rahatlama aracı olduğunu belirtti. 'Her şeyden önce başkalarına yardım ve mutluluk taşıma ihtiyacı beni bu bebekleri yapmaya itiyor' şeklinde konuşan Ignatow, yaptığı bebekler için herhangi bir ücret de almadığını ifade etti. Zaman zaman bu işi gönüllü yaptığını öğrenen kişilerin kendisine oyuncak bebekler yolladığını aktaran Ignatow, modifiyede kullandığı boya, cila gibi maddeleriyse bazen satın aldığını, bazen de yardım talep ettiği boya firmalarınca tedarik edildiğini belirtti.Herhangi bir kursa gitmeden oyuncak bebekleri çocukların hastalıklarına göre yeniden oluşturan Anna Ignatow bebek yapım sürecini ise şu sözlerle anlattı: 'Her şey çocuğun hastalığına ya da engeline bağlı. Eğer söz konusu hastalık daha önce yapmadığım türden ise önce prototip hazırlıyorum. Bu birkaç günümü alıyor. Sonra farklı maddeleri, materyalleri deniyorum, birbirlerini tolere edip etmediklerine bakıyorum. Bu arada oyuncak bebeklerin fabrikasyon makyajlarını siliyorum, şekil verilmiş saçlarını normal hale getiriyorum ve bunları özel bir cilayla sabitliyorum. Sonra çocuğun hastalığına göre bebeğin yüzüne makyaj yapıyor ve cilayla sabitliyorum. Daha sonra elbise, ayakkabılar ve saçlar üzerinde çalışmaya geçiyorum. Tüm bu işlem duruma göre birkaç günümü, bazen bir haftamı alıyor'Yarık dudaklı, yarık damaklı oyuncak bebek, işitme cihazı takılı ya da tekerlekli sandalyede oturan oyuncak bebek, kemoterapiden saçları dökülmüş kel bebek yahut ameliyat sonrası vücudunun çeşitli yerlerinde iz kalmış bebekler tasarlayan Ignatow, bu çalışmasının çocukların kendilerini olduğu gibi kabul etmelerine, kendilerini pozitif olarak değerlendirmelerine yardımcı olduğunu söyledi. Ailelerin kendisine aktardığına göre çocukların kendileriyle aynı hastalığa, engele ya da yara izine sahip bebekler karşısında müthiş derecede mutlu olduklarını ifade eden Anna Ignatow, söz konusu oyuncak bebeklerin çocukların muayene esnasında, rehabilitasyonda, ameliyatlarda ve hastalık nedeniyle gündelik hayatta karşılaştıkları tüm zorluklarda ayrılmaz arkadaşları haline geldiklerini belirtti. Çocukların bu mutluluğunun, kendilerini bebekle bu denli özdeşleştirip moral bulmalarının kendisi için son derece motive edici, güç verici olduğunu aktaran Ignatow, önümüzdeki süreçte bebekleri yeniden şekillendirmeye devam etmenin yanı sıra toplumun engellilik gerçeğini içselleştirmesine, sıradan bir durum olarak özümsemesine hizmet eden bir de kitap yazmak istediğini sözlerine ekledi.