n
nn Bayılıyorum şu Samsun muhalefetinin kibarlığına! Sanki iktidar partisinin yerel yöneticileriyle -argo tabiriyle- kankalar; onlar üzülecek diye hassasiyetlerinden olsa gerek, onca olay, en azından onca iddia havada uçuşurken –bir iki istisnayla- bunlar sus pus. Yereldeki yanlışları, yanlışlardan vazgeçtik, bizzat AKP’liler tarafından dile getiren vahim iddiaları; ya görmezden ya da duymazdan geliyorlar. Arada bir de ‘dostlar alışverişte görsün’ kabilinden genel politika üzerine ahkam kesiyorlar. Uzaktan uzağa meydan okumak hem kolay hem de sıfır risk taşıyor. Ankara ya da yurtdışındaki muhataplarının ne duyma ihtimali var ne de gönül koymaları ve hatta kızmaları söz konusu.
nn Bir AKP’linin bir diğer AKP’li hakkında öne sürdüğü iddiaları ve de basında yer alan haberleri, köşe yazılarını derleseler, hiçbir yorum katmadan bir broşür haline getirseler ya da aynı mantık ve metotla, çok konuşan, sık sık yeni proje açıklayan bazı seçilmişlerin demeçlerini derleseler. Başka bir şey yapmalarına gerek kalmaz yerel iktidarları can evinden vurmak, en azından ağır yaralamak için. Ama gelin görün ki, kimsenin bunu yaptığı yok. Ya düşünmüyorlar ya da -hadi riske demeyelim- zahmete girmek istemiyorlar.
nn Onlar zahmete girmeyince ya da girmekten itinayla kaçınınca iktidar daha da pervasızlaşıyor. Dikensiz gül bahçesinde dolaşmanın bazen keyfini sürüyor bazen de hoyratlığını yaşıyor. Bir demet gül dermek uğrunu bilmem kaç fidanı kırıp kurutmaktan çekinmiyor. Yasa dışılıklara isyan etmeyen muhalefetin efendiliği, iktidarı yasaları hiçe saymanın dayanılmaz efeliğine taşıyor.
nn Muhalefet sadece eleştiride suskun değil, proje hazırlamakta, hatta hayal kurmakta, kısacası geleceği kavramakta da oldukça tembel. Önümüzdeki ilk seçim milletvekili seçimi değil, ona daha iki buçuk yıl var. Önümüzdeki ilk seçim on dört ay sonra yapılacak olan yerel yönetimler seçimi. Bir sonraki de on dokuz ay sonraki cumhurbaşkanlığı ya da başkanlık seçimi. Yerel seçimler cumhurbaşkanlığı seçimini önemli ölçüde etkileyecek, o da ülkenin 2015’ten sonraki rejimini belirleyecektir.
nn Kim, Samsun muhalefetinin TBMM’de temsil edilen iki partisinin yani CHP ile MHP’nin böylesine önemli bir seçime o seçimin önemiyle orantılı olarak hazırlandığını söyleyebilir? Kim bu partilerin raflarında Samsun’a yönelik bir araştırma, bir proje, projeden vazgeçtik, bir kapsamlı araştırma dosyası olduğunu savunabilir? Ve bunların halka iletilmesi, halkın ikna edilmesi ve kazanılması yolunda ciddi organizasyonlar olduğunu kim iddia edebilir?
nn Ben bu muhalefete ‘Samsun’un kibar muhalefeti’ demeyeyim de ne yapayım? Siz ne dersiniz ya da ne diyorsunuz?
n