ŞEHİTLERİMİZ EVE DÖNER Mİ?

Abone Ol
Çocukları PKK terör örgütü tarafından kaçırılan Diyarbakırlı ailelerle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın görüşmesinden sonra hükümet kanadından yapılan açıklamalarda çözüm süreci için hazırlanan çerçeve yasa tasarısının içerisinde yeni bir af çalışmasının olduğu sinyalini de verdi. Başbakan la görüşen Diyarbakırlı ailelerin açıklamalarında af sinyali vardı.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ise Çözüm Süreci ni yasal çerçeveye kavuşturacak yasanın tamamlandığını Meclis e sevk edileceğini açıkladı.(Söz konusu yasa Meclis e sevk edildi.)Eve dönüş yasasında somut değişiklikler yapılması bekleniyor. Yeni düzenlemeyle birlikte Eve Dönüş Yasası’nın kapsamı genişletiliyor. Mevcut yasadaki “suça karışmama”nın yerine “hakkında kovuşturma başlatılmamış olanlar” tanımı getiriliyor. Böylece eylemlere karıştıkları yönünde haklarında istihbarat raporları bulunan terör örgütü üyeleri, haklarında yasal bir soruşturma ya da kovuşturma başlatılmamış ise eve dönüş yasası kapsamında değerlendirilecekler. Zaten PKK terör örgütünün çok sayıdaki eylemi hakkında açılmış bir soruşturma bulunmadığı ifade ediliyor.Yasanın çıkması halinde bu şartları taşıyan çok sayıdaki terör örgütü üyesine eve dönüş yolu açılmış olacak. Çözüm süreci çerçevesi içerisinde terör örgütü üyelerine bu imkan sağlanırken, bu noktanın barış sürecinden çok yeni bir kırılma noktası olduğunu görmemek için bakar kör olmak gerektiğini düşünüyorum. Hükümete, bütün bu adımları attıran da Öcalan’ın pazarlık gücüdür. Maalesef Öcalan bu pazarlık gücünü terörle elde etmiştir. 30 binden fazla insan onun yüzünden ölmüştür.Türkiye’nin maddi kayıpları ise PKK terörü nedeniyle tavan yapmıştır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen rağbet gören teröristbaşı Öcalan, müebbet hapse hükümlü bulunduğu İmralı Cezaevi ni PKK’nın özel karargahı gibi kullanmaktadır.Yandaşları ile sürekli görüşme halindedir…Hükümetin ve devletin gözetimi altında gerçekleşen bu görüşmeler, adeta terör örgütünün zaferi olarak görülmektedir. Çözüm sürecine rağmen Kandil dağının yolunu açık tutan kanlı terör örgütünün samimiyetsizliği, bu sürecin tehditle devam ettiğinin en belirgin bir kanıtıdır.Terör örgütü dağa kaçırdığı çocukları eve göndermemek için elinden gelen her şeyi yapmaktadır. Ama bu defa ailelerin Diyarbakır’da başlattıkları kararlı eylem terör örgütünü köşeye sıkıştırmış gibi görünse de terör örgütü bu durumu da kendi lehine çevirme peşinde görünüyor.

Hükümet kanadının çözüm sürecinde terör örgütü ile yapılan tüm pazarlıklara yasal kılıf ayarlama çalışması ise acı bir durum.Terör şehitlerinin önce vatan diyerek seve seve şehadet şerbeti içmelerinin gerçek nedeni, gelinen son noktada unutulmuş .Ölenler ölmüş, şehit düşenler şehit düşmüş .Şimdi kalan sağlar bizimdir mantığı ile hareket ediliyor. Çözüm sürecinde herkese eve dönüş hakkı var ama şehit düşenlere böyle bir hak yok. Biz şehit yakınları bu durumu içimize sindiremiyoruz. Sorumluluk makamında oturan herkese soruyoruz: Yeni eve dönüş yasası kapsamında şehitlerimiz eve döner mi? Adalet gelinen bu son noktanın neresinde?