Sık sık turizmden söz ediliyor.
Gelecek turizmde, deniliyor.
Samsun’un turizm kenti olabileceği öne sürülüyor.
İyi de bir arpa boyu yol kat edildiği söylenebiliyor mu?
Biz konuşarak.
Sözde akıl üreterek.
Pompalayarak.
Hayallerin gerçekleşeceğine inanırız.
İcraata gelince gören yok.
İşte size turizm örneği.
Karadeniz turları düzenlenir.
Samsun transit geçilir.
Mola bile verilmez.
Küçücük Sinop, turizmde patlama yaptı.
Doğu Karadeniz Yaylaları turistten geçilmiyor.
Ya Samsun?
Samsun es geçiliyor.
Geçen gün Yakakent’teydim.
Belediye Başkanı Hüseyin Kıyma ile bir süre sohbet ettik.
Çam Gölü’nden söz ettik.
Çocukluğumuzda ailelerimizle.
Sonrasında çocuklarımızla piknik yaptığımızı paylaştık.
O güzelim Çam Gölü, günümüzde değerlendirilmiyor.
Sinop’a geçen tur şirketlerinin bile uğrak yeri değil.
Yakakent’e de uğrayan yok.
Peki turizm nasıl olacak?
Yakakent Belediye Başkanı Hüseyin Kıyma kafasına takmış çocukluğunda piknik yaptığı Çam Gölü’nü.
Belediyeye devri için girişimlerini sürdürüyor.
Değerlendireceğim, diyor.
Turist akınına uğratacağını söylüyor.
Gerekli olan ne varsa yapacağını belirtiyor.
Hem de kısıtlı imkanlarına rağmen.
Bence de doğrusu belediyeye devredilmesi.
Kent merkezinde kalmış.
Doğa yeşili ile deniz mavisinin kucaklaştığı Çam Gölü’nde her saat bir başka güzel.
Denizde yüz.
Çam ağaçları gölgesinde dinlen.
Piknik yap.
Oksijene doy.
Turizmi canlandır.
Samsun’a, Yakakent’e kazandır.
Önemli olan karar.
O kararlılık da Hüseyin Kıyma’da mevcut.
Gerisi teferruat olsa gerek.
Ne dersiniz?