Medyanın
algı operasyonları nda
hedef konumunda olan
insanların,
konuyla alakasız
aile bireylerine de
yaylım ateşinde
bulunan birtakım
Kiralık kalemler in
merhametsiz
bir vicdana
esir düştüklerini
görmenin
tuhaf duygusu içindeyim...
Bunu daha çok,
her fırsatta
Allah ın adını
zikreden
ve dindar
olduklarını
iddia edenlerin
yapmasıdır aslında
tuhaf olan...
İslamın kesinlikle
kabul etmediği
iftirayı, yalanı ve
gıybeti
haber yapanlar;
hedeflerindeki
insanların
masum aile bireylerini
gündeme getirmekle
ne elde edilecek?..
Mesela, Fethullah Gülen in
vefat etmiş annesinin
adı gibi...
Güya annesinin
adı Rabin miş!..
Yani, Gülen in
annesinin
adından
yola çıkılarak,
onun Yahudi
kökenli olduğu
algısı yaratılmak
isteniyor...
Gülen ve cemaatini
icraatlarıyla igili eleştirmek,
yöntemlerinin yanlışlığını
belgeleriyle yargıya taşımak
ve karşı olmak
başka,
aileler üzerinden
yapılan algı operasyonu başka
şeydir...
Sapla samanı
karıştırmaktır...
Masum aile bireylerini işin içine katarak
yürütülen
kindarlıklar,
ne insanlığa
ne de dindarlığa
sığar...
Bu arada, Cemil Meriç in
Zulüm karşısında
tarafsız kalmak,
namussuzluktur
sözüyle
karşı karşıya bulundukları
sıkıntıyı
anlatmaya
kalkışanlara,
Nazi Almanyası nda yaşamış
papaz Martin Niemöller in
günlüğünden
bir hatırlatma yapmak istiyorum:
“Önce sosyalistleri topladılar, sustum; çünkü ben sosyalist değildim. Sonra sendikacıları topladılar, sustum; çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudileri topladılar, sustum; çünkü Yahudi değildim. Sonra beni almaya geldiler; benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”
Düzmece belgeler,
sahte ihbar mektupları,
montaj kasetler,
manşetlere çıkarılan
iftiralar,
cezaevi ziyareti
sırasında
soyundurulan
çocuklar,
ithamlar karşısında
onurları için intihar
eden subaylar,
33 erin şehit edilmesi
emrini veren
teröristi,
gizli tanık olarak
karşısında
gören eski Genelkurmay
Başkanı ve komutanları,
yazdığı kitap nedeniyle
dünyası zindana çevrilen
emniyet müdürü,
edeceği yardımın karşılığında makbuz istediği
için kumpas kurulup
hapse atılan
işadamı,
sevdikleri insanları
son yolculuğuna
uğurlarken
cezaevinden izinli çıkarak,
acılarını yaşamaya
fırsat verilmeyenlerin
ıstıraplarına
karşı
duyarsız kalanların
Cemil Meriç in,
Zulüm karşısında
tarafsız kalmak, namussuzluktur
sözünü hatırlatmaya
sözünü hatırlatmaya
hakları var mıdır?..