13 Mayıs'ta sabah saat 07.00 sıralarında Antalya'da Muratpaşa ilçesi Deniz Mahallesi 129. Sokak'taki 4 katlı bir apartmanın birinci katından 'Dur yapma. Senin Allah'ın yok mu?' diye sesler duyan apartman sakinleri, durumu polise bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Seslerin geldiği daireye yönelen ekipler, eve girdiklerinde trans birey Gökçe Saygı'yı (39) kanlar içerisinde yerde yatarken buldu. Sağlık ekipleri, çok sayıda bıçak darbesi aldığı görülen Gökçe Saygı'nın yaşamını yitirdiğini belirledi. Güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen polis, cinayet zanlısının Ş.Y. olduğunu tespit etti. Şüpheli, öğle saatlerinde Kepez ilçesinde bir eve düzenlenen operasyonla yakalandı. Şüpheli ile beraberinde bulunan Ş.K. da gözaltına alındı. Asayiş Şube Müdürlüğünde ifadesi alınan Ş.Y'nin Gökçe Saygın'ı 7 bıçak darbesiyle öldürdüğünü söylediği öğrenildi. Ş.K'nın da cinayet anında aynı evde olduğu ortaya çıktı. Ş.Y., sevk edildiği adliyede nöbetçi hakimlik tarafından tutuklandı. Cinayet anında aynı evde olan Ş.K. ise yurt dışına çıkış yasağı getirilip, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Antalya Adli Tıp Kurumunun raporuna göre ise maktulün vücudunda 22 bıçak yarası olduğu ve bunların 12'sinin tek başına öldürücü nitelikte olduğu ifade edildi. Katil zanlısını Whatsapp'ta paylaşmış Cinayet Büro Amirliği ekipleri, ayrıca Gökçe Saygı'nın telefonundaki Whatsapp uygulamasındaki son durumunda katilinin fotoğrafını paylaştığını belirledi. Saygı'nın önceki gece birlikte olduğu cinayet zanlısı Ş.Y. ile olaya tanık olduğu iddia edilen Ş.K.'yi öldürülmeden yaklaşık 3 saat önce Whatsapp durumunda paylaştığı, yan yana koltukta oturan ikiliden katil zanlısının telefonuyla oynadığı, diğer şüphelinin ise uyuduğu fotoğrafı 'Dizi time (saati)' mesajıyla paylaştığı anlaşıldı.Hakkında 'kasten adam öldürme' suçlamasıyla dava açılan tutuklu sanık Ş.Y., ilk kez hakim karşısına çıktı. Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Ş.Y., taraf avukatları ve tanıklar katıldı. Savunma yapmak istemediğini belirten Ş.Y., 'İfade vermek istemiyorum. Savunmamı yazılı olarak yapacağım. Bunun için mahkemenizden süre talep ederim' dedi.Ardından duruşmada tanıklar dinlendi. 'Arabada, 'Birini öldürdük' dediler' Sanığın arkadaşı olduğunu ifade eden H.C., olay günü Ş.Y'nin sabah saatlerinde kendisini aradığını söyledi. H.C., 'Ş.Y. beni arayıp, 'acil gel' dedi. Gelmeyeceğimi söyleyince, 'Ben geleceğim, aşağıya in' dedi. Aşağıda Ş.K. ve Ş.Y. beraberlerdi. Ş.K.'nın morali çok bozuk duruyordu. Ş.Y. ise iyiydi. Babamın arabasıyla hareket ettiğimizde, 'Birini öldürdük' dediler. Ben ciddiye almadım ama sonradan Ş.Y'nin ağabeyini aradım' dedi.Sanığın ağabeyi İ.Y. de duruşmada tanık olarak dinlendi. İ.Y., 'Olay günü kardeşime kapıyı eşim açtı. Zaten kardeşimin arkadaşı Ş.K.'da bir süredir bizim yanımızda kalıyordu. İkisi beni dışarıya çağırdılar. Bana, 'Birini öldürdük' dediler. Ben de polise durumu bildireceğimi söyledim. H.C. de yanımdaydı' diye konuştu. 'Dalga geçtiğini düşündüm' Duruşmada son tanık olarak sanığın arkadaşı M.A. dinlendi. Olay günü sabah saatlerinde Ş.Y'nin kendisini aradığını dile getiren M.A., 'Ş.Y. ve Ş.K. sabah 08.30 sıralarında babamın dükkanına geldiler. Ş.Y. dükkanda yanıma geldi, 'Birini öldürdüm' dedi. Bende dalga geçtiğini düşündüm, çünkü yüzünde hafif güler gibi bir ifade vardı. Benden 50 TL para istedi. 'Ne yapacaksın?' diye sordum. O da bana, 'Akşam bırakırım' dedi ve yanımdan ayrıldı. Ş.K'nın yüzü bembeyazdı, sürekli hareket ediyordu' ifadelerini kullandı.Mahkeme heyeti, sanığa savunması için süre hakkı tanıyarak, tutukluluğunun devamına karar verip duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.