Zeynep Serin, darbe girişimi ve sonrasındaki süreçte yaşadıklarını anlattı. Serin, eşinin FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığında görevli olduğunu, o günden sonra yıllık izine ayrılıp birlikte memleketleri Burhaniye'ye gideceklerini söyledi. Evliliklerinin 4. ayında eşinin şehit olduğunu belirten Serin, "Eşim şehit olduğunda 4 aylık evliydik. Bin kere de dünyaya gelsem, yine aynı acıyı yaşayacağımı bilsem yine onun eşi olmak isterim. 2 yıl nişanlılıktan sonra 4 ay evli kaldık. O kadar güzel ve dolu dolu yaşadık ki 20 yıllık evliler bile bizim gibi dolu yaşamamıştır. Kısa sürdü ama bu da Cenabı Allah'tan gelen bir şey." diye konuştu. "Bir daha dönmeyecek gibi uzun bir vedalaşma yaptı" Darbe girişimi gününü anlatan Serin, şöyle devam etti: "O gün eşim görevliydi. Akşam saat 18.30'da eve geldi, sonrasında yıllık izne ayrılmıştı. Memlekete gidecektik. Saat 22.30'da bir telefon geldi, darbe girişimi olduğu yönünde ama bana belli etmedi. Hazırlandı, giderken bana öyle bir baktı ki bir daha dönmeyecek gibi uzun bir vedalaşma yaptı. 20 yıl Özel Harekat'ta keskin nişancı olarak görev yapmış birine bir şey olmaz diye düşünüyordum. İşine hep mutlu gidiyordu ama o gün hüzünlü gitti. Ara ara telefonla görüşüyorduk. Sonra şehit olduğunu bilmediğim halde daralmaya başladım. Sabaha kadar bekledim. Ambulans çağırıp hastaneye gitmeye düşündüm ama eşim gelip beni evde bulamaz dedim." Eşinin Güneydoğu ve Irak'ın kuzeyinde terörle mücadelede görev aldığını aktaran Serin, sadece meslek olarak görmediği işine tutkuyla bağlı ve görevinde başarılı olduğunu anlattı. Darbecilere tepki gösteren şehit eşi Serin, "Vatan haini olmak çok kötü bir şey, daha kötüsü olamaz. Onları Rabb'ime havale ettim. Yaşattıklarını yaşamadan ölmesinler. Hep kendimi, 'eşin yanında olacaktı ama şehitlik mertebesine ulaşamayacaktı' diye teselli ettim. Evden çıkarken hep, 'Allah senden razı olsun' demesi, beni mutlu eden taraf bu oldu. Cumhurbaşkanımızı gördüğümde ona 'siz yalnız değilsiniz' dedim." ifadelerini kullandı.