Bu teori, dizinin ana karakterlerinden Ted Mosby tarafından, en iyi arkadaşları Marshall Eriksen ve Lily Aldrin'in ilişkisini gözlemlemesi sonucu ortaya atılmıştır. Ted, Marshall'ın zeytinlerden nefret etmesini ve Lily'nin ise zeytinlere bayılmasını, bu çiftin birbirleri için mükemmel bir denge oluşturduğunun kanıtı olarak görmüştür. Bu fikir, bir partnerin sevdiği bir şeyi diğerinin tüketmemesi durumunda, aralarında ideal bir tamamlayıcılık ve uyum olduğu düşüncesine dayanır. Teori, dizinin ilerleyen bölümlerinde beklenmedik bir derinlik kazanmıştır.
Zeytin Teorisinin Dizideki Kökeni Ve Temel Fikri
Zeytin Teorisi Nedir kavramı, dizinin "Pilot" bölümünde, Ted Mosby'nin Robin Scherbatsky ile ilk randevusunu anlatırken ortaya çıkar. Bu, onun ideal ilişki tanımını oluşturur.
Randevuda Ted, kendisinin zeytinleri sevmediğini, Robin'in ise sevdiğini fark eder. Ted, hemen Marshall ve Lily çiftini örnek göstererek, bu zıtlığın ilişkinin uyum içinde ve başarılı olacağının bir işaret olduğunu düşünür. Marshall zeytinlerden nefret ederken, Lily onları çok sevmektedir. Ted'in gözünde bu, onların uzun ve mutlu evliliğinin temel sırrıdır; çünkü Marshall yemediği için Lily'ye tüm zeytinler kalmaktadır.
Teorinin Daha Sonra Ortaya Çıkan Gerçek Anlamı
Dizinin ilerleyen dönemlerinde, Zeytin Teorisi hakkında daha çarpıcı bir gerçek ortaya çıkar ve bu, teorinin asıl anlamını sadece zıtlıktan fedakarlığa doğru kaydırır.
Daha sonra Ted'in arkadaşı Barney Stinson, Marshall'ın aslında zeytinlerden nefret etmediğini, hatta onları sevdiğini açığa vurur. Marshall'ın zeytinlerden hoşlanmıyormuş gibi davranmasının tek nedeni, sevgilisi Lily'nin zeytinleri çok sevmesi ve tüm zeytinleri onun yiyebilmesi için bu küçük fedakarlığı yapıyor olmasıdır. Böylece teori, salt zıtlıkların uyumu fikrinden, ilişkideki sevgiye dayalı özveri ve fedakarlık ilkesine dönüşmüştür.