Samsun, 19 Mayıs'ın 100 yılına hazırlanıyor. Bu süreçte Samsun'da ve Samsunlunun kafasında hep aynı soru, 100. yılını kutladığımız 19 Mayıs'ı teğet mi geçiyoruz, yoktan var olma, küllerinden yeniden doğma gibi tabirlerle tanımlanan bir milletin uyanışının destanını yeteri kadar önemsemiyor muyuz?

Dünyada yaşanan konjonktürel sorunlar, yakında geçirdiğimiz ve hala artçı etkileri devam eden seçim süreci, dünyayı ve ülkemizi yakından etkileyen ekonomik gelişme ve krizler bu sürecin planlanması ve gelişimine olumsuz etkileri olmuş, Samsun başta olmak üzere ülkemizde hala yeterli dinamizm ve heyecan oluşturulamamıştır. Ancak sayın valimiz başta olmak üzere Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve Gençlik Spor İl Müdürlüğünün öncülüğünde ilgili kurumlar ve sivil inisiyatifin 6-7 aylık gayretleri ile ciddi etkinlik takvimi oluşturulmuş ve 2019 yılı içerisine yayılan yoğun aktiviteler gerçekleştirilmektedir. Bu süreçte OMÜ, ismini taşıdığı Ondokuz Mayıs'a yakışır bir süreç oluşturabilmek için 100. yılda 100 etkinlik sloganı ile yola çıkarak lokomotif görevini üstlenmiştir.

Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 19 Mayıs başta olmak üzere 2023 giden sürecin himayelerine alınması süreci hızlandırmış, başta Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı olmak üzere tüm kurumlar taşın altına ellerini koymaya başlamıştır. Bu süreçte tüm kurumlarca planlanan faaliyetler hızla uygulanmaya başlanmış 19 Mayıs günü Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımı ile zirveye ulaşacaktır.

Burada tartışmamız gereken, bu güne kadar Samsun'un çeşitli birimlerinde 100'ü aşkın faaliyet gerçekleşmiş, ancak bu etkinliklere halkın katılımı neredeyse yok denecek kadar az olmuştur, Bunun nedeni faaliyetler ya duyurulamamış veya yeterli coşku ve ruh oluşturulamamış. Eğer amaç 19 Mayıs'ı etkinlikler ile anmak ve isminde olduğu gibi bir gençlik bayramı olarak kutlamak ise bur da problem görülmüyor, yeterli organizasyon yapılmış ve özellikle 19 Mayıs haftası bir bayram coşkusu ile kutlanacaktır.

Problem 19 Mayıs'ı anlamada ve 19 Mayıs ruhunu gelecek nesillere anlatmada gözüküyor. Atatürk 19 Mayıs'ı gençlik bayramı ilan ederken, asıl amacı gençliğin bu ruhu benimsemesi, imkansız denilen şartlar ve ortamda ayağa kalkan ve şahlanan bir milletin diriliş ruhunu canlı tutmak, yeniden ayağa kalkan bir milletin sürekli dimdik ayakta kalmasını sağlayacak dinamizmi ve ruhu oluşturabilmektir. Bence sorgulanması ve irdelenmesi gereken konu budur. Bayramları kutlamada oldukça mahiriz ve başarılıyız, ancak anlamada ve anlatmada aynı oranda başarılı olduğumuz söylenemez. Bu konuda açık yürekli olmak gerekirse, yaptığımız organizasyonların büyük çoğunluğu kutlamaya yönelik, 19 Mayıs ruhunu canlandıracak faaliyetlerimiz oldukça az, daha da önemlisi bu faaliyetlere katılım ve ilgi daha da az. Burada problem anlama ve algılama ve buna bağlı 19 Mayıs ruhunu oluşturamama da yatmaktadır. Bunda hepimizin vebal ve sorumluluğu bulunmaktadır. Yıllardır ilkokulundan üniversitesine, imam hatibinden ilahiyat fakültesine, medresesinden camisine kadar pek çok alanda ve yerde şekilden öte gidemeyen bir anlayışı benimsedik ve benimsettik, yaşadığımız dinide yaşam şeklimizi de bir ritüele dönüştürdük. Bunun sonucu manayı anlamada, inanmada ve inandığını yaşamada zorlanmaya başladık. Aynı şekilsel anlayışımızın 100 yılını yaşadığımız 19 Mayısta' da devam ediyor olmasını sorgulamalı, yediden yetmişe hepimizi düşündürmelidir. Dileğim 19 Mayıs 2019, yeni bir dirilişin ve uyanışın yıl dönümü olur, gelecek nesillere emanet edeceğimiz Cumhuriyeti ve Devletimizi muasır medeniyet seviyesine ulaşmış, evrensel normları geliştirmiş, çağı ve geleceği yakalamış halde gençliğe emanet ederiz.