Bir ülkede halk her zaman yöneticileri örnek alır.

Bu nedenledir ki, birçok kez siyasilerin üsluplarına dikkat etmelerinin gereğine işaret etmiştik

Bizler, 'unumuzu eledik, eleğimizi astık' ama çocuklarımız ve torunlarımız için aynı şeyi söyleyemeyiz.

Bize göre 2019 Yerel seçimlerinde bazı politikacıların üslupları ve sarf ettikleri kelimeler aziz milletimizin ahlak ve üslup referanslarına uygun düşmemiştir.

Örneğin;

Bir Müslüman inanmayan ve İslam'a göre de KAFİR kabul edilen kişiye hakaret amacıyla, 'kafir!' söyleyemez.

Bir başka referans kaynağımızda da Allah'tan başka ilahlara tapanların ilahına küfür edemeyiz.

İslam alimleri, İslam'ı, 'Yaradana ibadet, yaratılmışlara şefkat ve merhamet ' şeklinde tanımlamışlardır.

İnsan, yaratılmışların en mükemmeli ve de en şereflisidir.

Adaletle sabit olmadıkça bir insan, milyonların huzurunda alçaklıkla itham edilemez. Türkiye'de yaşayan sağcısı- solcusu, İslamcısı- komünisti, liberalisti- sosyalisti, Kürd'ü- Türk'ü , Laz'ı- Çerkez'i hepimiz birlikte bir Türkiye'yiz.

İçimizde bu birlik tablosunu bozanlar varsa savcılarımız ve Hakimlerimiz tarafından yasalara göre cezalandırılırlar. Türkiye bunu yapmaya muktedirdir.

Konuya politik açıdan bakmıyoruz. Çünkü politikacı değiliz. Ama bazı konulara işaret etmek istiyoruz.

Örneğin;

2019 Yerel seçimlerine ittifaklarla girilmiştir: Bunlardan birincisi Cumhur; diğeri ise Millet ittifakı idi.

Ancak Millet ittifakına, alçak, alçalma, hor görülme, aşağılanma ve şerefsizlik anlamlarına gelen 'zillet' ya da hasta anlamına gelen 'illet' kelimesiyle hitap edilmesi, nerede ise milletin yani 81 milyonun yarısını bu kavramlara hapsetmek anlamına gelir.

Dava partisi ve adamı olduğunu söyleyenler milletin yarısını aşağılayarak kazanmaları mümkün değildir. Ancak geçici bir zaman için kalıcı olmayan seçmen akışını durdurmaya yarar. .Efendimiz(sav), Müslüman olmamış kabile reisine hırkasını sermiştir. İktidarımızın sürekliliği, insanların sevgisi ile kaim olacaktır. Selam ve sevgi ile…[email protected]