28 Şubat niçin bir talihsizlik olmuştur?

Çünkü milletin iradesine karşı, yine milletin bir yuvası ve istinatgahı olan ordu kullanılmıştır.

Milletimiz bu orduyu 'Peygamber Ocağı' olarak nitelendirmiştir.

28 Şubat'ta alınmış kararlar için, '1000 yıl devam edecek ve gerekirse silah kullanırız' diyenler de bu Peygamber Ocağı'nın mensuplarıydı.

15 Temmuz olaylarında adamlar, 'gerekirse silah kullanırız' demeye gerek kalmadan silah kullanmışlar ve bu milletin 250 den fazla evladını şehit etmişlerdir.

Bunun neresi talihsizliktir, biliyor musunuz?

Bir insan düşününüz:

Canını ve malını korumak üzere maaşla bir adam tutmuştur.

Gerektiğinde mal sahibi yemiyor, ona yediriyor. Giymiyor, onu giydiriyor. İçmiyor, onu içiriyor.

Bir de O'na alabildiği silahın en iyisini alıp veriyor.

Ve bir gün o adam, korumasına emanet edilmiş adama öldürmek üzere silahını doğrultuyor.

İşte 28 Şubat'ın ya da 15 Temmuz'un en büyük talihsizliği buradadır: MİLLETE İHANET!

Milletin silahını millete doğrultmak ve de öldürmek…

28 Şubat'ın bir başka talihsizliği de milletimizi millet yapan değerleri hedef almasıdır.

Batılıların işgallerinde bile manevi değerlerle ilgili böyle kararlar alınmamıştır.

Belirtelim ki, 28 Şubat'ın manevi ve mahalle baskıları hala devam etmektedir. Bazı medya kuruluşları ile yine bazı siyasetçiler toplumu tahrik etmeye devam etmektedirler. Hatta mahalle baskıları bazı zamanlarda eskisinden daha etkin sürdürülmekte olduğuna tanık olmaktayız.

Şarkılarımızda ve söylemlerimizde, ' hep birlikte Türkiye'yiz' diyoruz ama uygulamalarımızda birkaç Türkiye'ye zorlanıyoruz.

Burada bu konsensusu sağlayacak değerleri savunamıyor ya da etkin bir şekilde dillendiremiyoruz.

Bir taraftan eski 28 Şubatları yargılarken, diğer taraftan yeni 28 Şubatlar üretiyoruz.

Herkes bilir fakat bizim arkadaşlarımız bilmez: Cumhuriyet döneminin İslamlaşma atlasına baktığımızda sağlıklı cemaatleri görürüz. Bunu Doğu Perinçek ve daha birçokları görüyor fakat bizim arkadaşlarımız göremiyor. Bindikleri dalı, bizzat kendilerine kestirtiyorlar. Yine de göremiyorlar.

28 Şubat 1997 deki süreç parti ve Müslümanların geneli üzerinden yürütülürken bugünkü 28 Şubatlar ise cemaat özeline indirilmiş bulunmaktadır. Bu tespitlerimiz yanlış yapan cemaatlerin korunması anlamına gelmez, gelmemelidir de. Bunun için de gereken yapılmalı, masumlar canilere kurban edilmemelidirler. Selam ve sevgi ile…[email protected]