Bodrum Belediyespor karşısında alınan galibiyet ve ortaya konulan futbol hepimizin takdir ettiği bir durumdu. HIRSLI, MÜCADELECİ VE BASKILI bir futbolla galibiyete ulaşmıştık. Maç sonrası yapılan basın toplantısında Teknik Direktör İsmet Taşdemir aynen şu cümleye yer vermişti: "Oyunu kazanmak için çok sabırsız davranıyoruz. Pas oyununda ve hücuma geçişlerde acele ediyoruz. Oyunu biraz daha sakinleştirmemiz lazım" bu cümleyi birdaha okuyunca Kastamonuspor 1966 maçında neden kaybettiğimizi daha net anladım. Samsunspor belkide son 5 maçta en kötü oyununu sergiledi. Pas ve hucüm geçişlerinde etkisiz kaldık. Hele sahaya çıktığımız ilk 11'e baktığımızda NEDEN ve NİÇİN diye kendi kendimize soruyoruzdur. Ben teknik direktör değilim, ben bir gazeteciyim. İşim ve uzmanlık alanım bu. Ama sorgulamakta benim işim. Çok bilmişlik ve ukalalık yapmak asla karakterimde yok. Ama ortada olan gerçekler var, sabaha kadar o maç devam etse gol atamazdık. Bu ligi çok iyi tanımıyoruz, yabancısıyız bu ligin diyoruz, evet bunlar doğru ama bu böyle diye de bayrakları indirecek değiliz. Bu ligde kendimce gördümki sahada rakibini 'ISIRAN' iyi bir sonuçla ayrılıyor. Yani demem o ki hırslı ve mücadeleci futbol bize göre sakin oynanan futbol değil... Kritik haftalara girdiğimiz şu dönemlerde puan kayıplarına asla tahamülümüz yok. Sarıyer, Keçiörengücü'nün kazandığı haftada kaybetmek hiç ama hiç iyi olmadı. Her şey bitmiş değil, tamam karamsar olmayalım ama özellikle Kastamonuspor 1966 maçında ortaya konulan futbolla hedefe ulaşamayız. Şuna da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Anlamsız bir şekilde Samsunspor'a bilenen Kastamonuspor 1966 cephesi hayrola ne oldu size böyle neden bu kadar korktunuz. O kadar çaresizdiniz ki top toplayıcı çoçukları bile topu geç versinler diye örgütlemişsiniz. Bu size yakışmadı. Son olarak hakem Ferhan Kestanlıoğlu. Ya biz gerçekten futbolu bilmiyoruz ya sen hakem değilsin. Uzun lafın kısası benim aklım hala Bodrum Belediyespor karşısında oynanan o muhteşem futbolda...