Elbet her birimizin istemeyerekte olsa, bazen yorgunluktan bazen konu uzamasın diye karşımızdaki insanları kırmamak ya da kırılmamak için olayları tartışmadan çekildiğimiz olmuştur. Zaman zaman bu yöntemin işe yaradığı doğrudur. Peki, çoğunlukla alttan alıyorsak bu bir fedakarlık ya da kar mıdır?

Öncelikle bilinmeli ki alttan almanın karşıtı gümbür gümbür kavga etmek ya da tartışmak değildir. Bu sebeple tartışmadan kaçınmanın yolu aslında alttan almak değildir. Sürekli olarak ilişkilerde tüm yükü, sorumluluğu sürecin en ALTından ALmak zordur. Alttan alınan her şeyin bir gün altında kalmak zedeleyici bir süreçtir. Bu kadar yükü taşımak hem gereksiz hem de ağırdır. Sırf karşı tarafı susturmak ya da gergin olmasını engellemek için kaçmak, üsrtünü kapatmak bir fedakarlık değildir. Evet feda kısmı doğrudur. Çünkü, insan kendinden feda eder ancak kar olarak kazanabildiği hiçbir şey olmadığı gibi bir de üstüne gereksiz yükler alır. Bu durum aynı zamanda bireysel bir eylemdir. Alttan alarak tartışmadan kaçınmak aslında kişinin kendisi için yaptığı negatif bir eylemdir. Sırf kırılmaktan, kırmaktan korktuğumuz için fikirlerimizi, düşüncelerimizi paylaşmamak ve susmak aslında kendimizi koruduğumuzu sandığımız bir eylemdir. Bu asla bir fedakarlık değildir. Bu süreçler ilişkilerimizin bir parçası olup alışkanlık kazandığında aslında çözümün değil, sorunun en büyük parçası oluyoruz. Eş, dost, aile, iş, arkadaş yaşamımızda bize dokunan her türlü ilişkimizde ''Konuşamıyoruz.'' Diye tabir ettiğimiz her türlü ilişkide ya stres yönetimi yapamıyoruzdur ya da strese dayanamayacak kadar güçsüz bir bünyemiz var demektir. Bu sebeple sorunu öncelikle burdan çözmeye başlamak önemlidir. Oysa strese girmeden dahi bizler için önemli konuları paylaşabilmeyi öğrenmemiz gerekir. Bu sebeple alttan almak aslında duygularımızı, düşüncelerimizi, kendimizi ifade etmemizi yok saymaktır. Bu yok sayıştan dolayı tartışılan konu asla kapanmayacaktır.

Çözülmeyen, anlaşılamayan sorun yoktur. Sorunu kapatamayan, kapatmaya gücü olmayanlar bizleriz.