'Psikanalizin babası' Sigmund Freud da uygarlığın insanı mutsuz eden bir şey olduğunu; uygarlaşmış toplumun, insanın insana duyduğu düşmanlık hislerinden dolayı, sürekli bir dağılma ve parçalanma tehdidi altında bulunduğunu söyler.

Suriye'de savaş başladığında,Türkiye'nin Ortadoğu bataklığına girmemesi gerektiğini dile getirenlerden biriydim ben de.Bugün yaşadıklarımıza bakınca keşke haksız çıksaydım, diyesi geliyor insanın!..

'Bir gökyüzü çizemedik,

ya ressam değiliz

ya da mavi değil ellerimiz' der Zeynep Kezer.

Tutsak edilen,öldürülen,hatta yakıldığı söylenen çocuklarımız,ne için kimin savaşını verdiklerini dahi bilmeden hatta hiçbir zaman da öğrenemeyecek kadar masumdular oysa.

Bütün siyasiler ağız birliği etmişler, savaşı savunuyorlar…

Bugün uygarlık diye bize dayatılan;daha fazla tüketmek için diğer insanların elindekilerin ne pahasına olursa olsun alınmasını istemek, gerekirse bunun için insanların birbirlerini katlettiği yağma savaşlarına katılmak veya desteklemek; hiç olmazsa bir 'vatansever(!) olarak' seyirci kalarak susup yapılanları onaylamaktır!

'Sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır, önemli olan içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır' der Mevlana.

600 bin insanın öldüğü, milyonlarca insanın yurdundan kovulduğu, tarihi bir ülkenin yerle yeksan edildiği bir savaşa karşı olmak, neredeyse ihanetle eşdeğer sayılacak!

Martin Luther Kıng'in dediği gibi'Ya birlikte kardeş gibi yaşamayı öğreneceğiz ya da aptallar gibi beraber yok olacağız.'

Biz,her şeye rağmen,inatla ve ısrarla savaşa karşı barışı savunmaya devam etmeliyiz…