Ne söylersen söyle, ne yazarsan yaz, herkes anlayacağı kadar anlıyor...
Bir de gerçeği bildiği halde, işine geldiği gibi anlamak isteyenler var...
Dün bu köşede yayınlanan Öfkenin bedeli başlıklı
yazımda anlattığım öykünün kahramanı İfrit Ziya idi...
Bunu, Samsunda ne kadar tanınmış Ziya varsa,
onunla özdeşleştirmek isteyenler oldu...
Telefon açanlar, e-posta gönderenler çoktu...
Dedim ya, herkes anlamak istediği gibi anlıyor...
Oysa atfedilmek istenen kişi veya kişilerle bu öykünün alakası yoktu...
Bir başka gün, Arka Pencerede Nasrettin Hoca fıkrası yeralmıştı...
Subaşı ile Nasrettin Hoca arasında geçen gülünç bir olayı
anlatan fıkradan, SAMSEV Başkanı Sadi Subaşı alınmış ve beni aramıştı...
Aklımın ucundan bile geçmeyen bir durumdu...
Sayfayı hazırlayan arkadaş, Sadi Subaşıyı şahsen tanımazdı bile...
Belli ki birileri, Sadi Subaşıyı yüklemişti...
Onu sayfayı yapan arkadaşla konuşturunca ikna olmuştu...
Samsunda avantadan geçinen bir kesim; vergiyi, sigortayı ve işçisine ödeyeceği ücreti düşünmediğinden böyle işlere kafa yoruyor, köşe yazılarını aklı sıra analiz ediyor...
Sonra da işine geldiği gibi anlatmaya çalışıyor...
Bizim mesleğe öyle veya böyle sızmış insanlar da var bu zavallıların içinde...
Birikim yetersizliği ve yeteneksizlikleriyle meslekte tutunamayanlar, daha çok bu yönteme başvuruyor...
Amaçları, yağcılık ve yalakalıkla varlıklarını sürdürebilmek...
32 yılını bu mesleğe vermiş ve Haberi kısa sürede en çok okunan ve açık ara farkla lider yapan ekibin başındaki bir kişi olarak, bugüne kadar hiç kimsenin özel yaşantısı ile ilgili bir yazı yazmadım...
Beni insanların eşi değil, işi ilgilendiriyor...
Durumdan vazife çıkarıp nemalanmak isteyenler, başka kapıya gidecek...
Bilmem anlatabildim mi?..