Sayın Bakanımızın ve Valimizin startı, binlerin iştiraki ile Cumhuriyet Meydanı'ndan başlayan 'Aynı Bayrak Altında' yürüyüşü Irmak Caddesi, Shell, Lise ve İstiklal caddelerinden devamla Cumhuriyet Meydanı'nda tamamlanmıştır.
Yürüyüşte her yaş ve tondan insanlar, daha da önemlisi heyecanlı minikler vardı.
Sloganlar siyasi değil, İslamî çağrışımlıydı.
'Allahu Ekber, Şehitler ölmez, Vatan bölünmez!' nidaları, caddeleri inleterek Samsun'un semalarında yankılanıyordu.
Aslında bu sloganlar, İslamın 'şehitlik' ve 'vatan' ile ilgili gerçeğine işaret ediyordu.
Allah'ın, 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz!' fermanı seslendiriliyordu.
Aynı şekilde vatan kavramı da İslamın özgürce yaşanıp hak ve özgürlüklerin korunduğu yeri ifade ediyordu ki, bunu savunmak (Daru'l-İslam)' da Müslümanın imandan sonraki en önemli görevlerinden birini oluşturuyordu.
Kitleler Psikolojisi uzmanlarından Lebon, 'Her neslin, şuuraltında geçmişinden taşıdığı ve üzeri küllerle örtülmüş değerleri vardır. Küçük bir hareket ile bu değerler günışığına çıkar.' demiştir.
İşte bu yürüyüşte ve meydanda ecdadın değerleri nesillerinde günışığına çıkıyordu.
Yürüyüş boyunca, 'FETO gelecek hesap verecek!' sloganı da canlı ve heyecanlı karşılık buluyordu.
'Aynı Bayrak Altında' adlı yürüyüşte 'FETÖ'cü' olarak nitelendirilen cemaate mensup kişileri görünce Kadir Mısıroğlu ağabeyi hatırladım.
Almanya'da bir sohbetimiz sırasında basiret konusunu konuşurken şöyle demişti: 'İnsanların bir kısmı bin, bir kısmı beş yüz, bir kısmı yüz, bir kısmı bir metreyi görürken bir kısmı da ancak dokunduğunda görür ve fark eder.' Bunları görünce inşallah, gerçeği görmüşlerdir dedim.
Ve inşallah, Sayın Cumhurbaşkanımızı Yezid, kendilerini de mazlum Hz. Hüseyin görmekten vazgeçmişlerdir.
Çadırlarını kurduktan beri karargah olarak kullandığımız Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nın ikram çadırında Sayın Genel Sekreterine, 'Bu manzara yeni bir Türkiyelilik sevdası ve algısı oluşturdu. Ne dersiniz? sorduğumda, ' bir parti hariç (HDP) herkes, aynı dili konuşuyor.' Şeklinde cevaplandırmıştır.
Evet, herkes aynı inançla aynı dili konuşuyor.
Meşrep, mezhep, siyasi görüş ve etnisiteyi geri bırakan fakat İslamî değerlerin öncelendiği ya da bu değerlerin dinamik kazandırdığı yeni bir Türkiyelilik algısı oluştu.
Öyle sanıyoruz ki bu algı sadece Samsun'da değil, Türkiye'nin her tarafında oluşmuştur.
Bunun siyasi ve dini sonuçlarını şimdiden herkes hesaplamalıdır.
Kılıçdaroğlu bunun farkına varmış olmalı ki bu insanların doldurduğu alanlara giderek ayrı miting yapmaya teşebbüs etmektedir. Kılıçdaroğlu'nun bu davranışının samimi olmadığına inanıyoruz. Küçük bir provokatif eylem, her şeyi altüst edebilir. Memleket adına elde edilmiş tüm kazanımlar bir anda elden çıkabilir.
Kılıçdaroğlu'nun buna alet olmamasını diliyorum.
Selam ve sevgilerimle…