n

n
n Evet…
n
n Bugün bayram.
n
n Kutlu olsun.
n
n Hiç düşündünüz mü, Ramazan Bayramı nedir? diye.
n
n Ramazan Bayramı, İslam dinine göre, Hicri Kamer yılının dokuzuncu ayı olan Ramazan ayının ardından onuncu ay olan Şevval ayının ilk üç günü boyunca kutlanan dini bir bayramdır.
n
n Arapçadaki adı îd el-fitr, Fitr kelimesi arapçada kahvaltı anlamına gelir ve Ramazanın bitimi ile birlikte yapılan ilk kahvaltıyı ifade eder.
n
n Türkiye de bu bayramda çocuklara şeker hediye edilmesinin gelenek haline gelmiş olması nedeniyle Şeker Bayramı da denir.
n
n Bir yerde bir ay oruç tutmanın ödülü.
n
n Bayramlar bizlere apayrı bir heyecan, mutluluk verir.
n
n Bayramlarda sevgi ön plana çıkar.
n
n Birbirimizi en içten sevmenin, saymanın vesilesi.
n
n Bayramlar, özellikle çocuklukta bıraktığı izlerle unutulmaz.
n
n Her birimiz çocukluğumuzdaki bayram anılarıyla yaşarız.
n
n Bence, bayramlarda özellikle çocuklarımızı alacağımız giysilerle ve çeşitli hediyelerle sevindirmeliyiz.
n
n Hepimiz bunu yapmak isteriz ama çoğumuz üzülerek belirtmek isterim ki elde olmayan imkanlar nedeniyle yapamıyoruz.
n
n Bu nedenle olsa gerek, bayram öncesi istediğimizi yapamazsak da kuru kalabalığa karışmaktan kendimizi alamıyoruz.
n
n Bayram öncesi yaşanan hareket içindeki hareketsizlik bulunduğumuz ortamın bir göstergesi.
n
n Pembe tablolarla avutulduğumuz, mutluluğu yaşayamadığımız, bayram heyecanını sevince dönüştüremediğimiz mesajı veriyor, anlayabilenlere.
n
n Bayram sevincini dahi yaşamamızı çok görenler, bu ortamı yaratanlardır.
n
n Kısacası bayramda bayram yaptırmayanlar topluma ve dinimize bağlılıklarını sergiliyor.
n
n Bu böyle biline.
n
n Sel mağdurlarına destek…
n
n
n
n Samsun’da bu yıl yaşanan sel felaketleri çokça mağdura neden oldu.
n
n Selin yaralarının sarılması yönünde yapılması gereken çok şey var.
n
n Bunlardan biri de sel mağduru esnaf ve sanatkarlar.
n
n Bu mağdurlarımız için TESK ve SGK’dan müjde geldi.
n
n Müjdeyi Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Metin Genççakır verdi.
n
n Sayın Genççakır, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu nezdinde bir süredir girişimlerdeydi.
n
n Bu girişimleri sonuç verdi.
n
n Selzede esnaf ve sanatkarların prim borçları ertelendi.
n
n Hem de bir yıl süreyle.
n
n Metin Genççakır, “Sel mağduru esnaf durumunu belgelendirmek kaydıyla, sel baskını tarihinden önce ödeme süresi dolmuş mevcut prim borçları ile baskının meydana geldiği tarihten itibaren tahakkuk edecek üç aylık prim borçları bir yıla kadar ertelenecek.” Dedi.
n
n Mağdur esnaf ve sanatkarın yüreğine su serpen bu karar bir yerde bayram müjdesi oldu.
n
n Bu ortamın gerçekleştirilmesinde önemli rol oynayan Metin Genççakır ve kararın alınmasında emeği geçenlere teşekkürler.
n
n Çok yağdırma mevlam su…
n
n
n
n Yakın zamana dek kuraklık nedeniyle yağmur duasına çıkılırdı.
n
n ‘Yağdır mevlam su’ diyerek.
n
n Dualarımız kabul olur ve yağmurla mutluluğa ererdik.
n
n Bu yıl kuraklıktan değil, selden başımıza gelmedik kalmadı.
n
n Bu kez dualarımız değişti ‘Çok yağdırma yarabbim’e sığınarak.
n
n İl Müftümüz Yrd.Doç.Dr. Hayrettin Öztürk geçen cuma Gürbüz Camii ndeydi.
n
n Cuma namazı öncesinde el açıp, “Yağmuru felaket şeklinde, azap şeklinde gönderme Yarabbi” dedi.
n
n Sayın Öztürk devamında “Önceki kavimlere vermiş olduğunuz felaketlerin bir numunesini gönderdiniz. Yarabbi bu bile bize çok geldi, helak olduk” diye dua etti.
n
n Allah’a sığınmak, dua etmek güzel şey.
n
n Olumsuzluklar yaratıp, sele neden olmak farklı bir şey olsa gerek.
n
n Tıpkı aşağıdaki öyküde olduğu gibi:
n
n Halim-selim inanmış bir insan olan Yusuf Efendi Cenab-ı Allah tan dilek dilemiş, rica etmiş, yalvarmış, yakarmış ve Azrail benim canımı almadan canımı alacağı zamanı bana 2 ay evvel haber versin demiş.
n
n Yüce Hak tarafından dileği kabul olmuş ve Azrail e emir verilmiş. Adam 80 yaşına geldiği gün Azrail adamın canını almak üzere habersiz çıkıp gelmiş ve ben geldim demiş.
n
n Yusuf Efendi bu işe itiraz etmiş ve Benim acizane dileğim, ricam kabul edilmişti. Sen gelmeden bana 2 ay evvel haber verecektin demiş
n
n Azrail de Ben sana daha nasıl haber vereyim sen ya anlamıyorsun, ya da anlamak istemiyorsun sana şimdi soruyorum;
n
n - Senin gözlerin zayıfladı mı?
n
n - Evet.
n
n - Senin kulakların ağırlaştı mı?
n
n - Evet.
n
n Senin saçın, sakalın, kaşların ağardı mı?
n
n -Evet.
n
n Senin dişlerin döküldü mü?
n
n -Evet.
n
n Senin belin büküldü mü?
n
n -Evet .
n
n Senin dizlerin tutmuyor mu ?
n
n -Evet.
n
n Sen yoruluyor musun?
n
n -Evet.
n
n Sen baston kullanıyor musun?
n
n -Evet.
n
n Azrail:
n
n Peki bunlar haber değil de nedir? Sana mektup mu yazsaydık!
n
n Yorum sizin!
n
n
n
n Gülümse:
n
n Bayram Namazı…
n
n
n
n Temel in annesi ölmüş. Cenaze namazında bir kenarda duruyormuş soranlara;
n
n - Pen cenaze namazi kilmasini pilmeyrum diyormuş
n
n Bir müddet sonra kayınvalidesi ölmüş
n
n Namazda Temel i en ön sırada görenler;
n
n - Hani sen çenaze namazi pilmezdun?
n
n - Pu çenaze namazu tegil çi, payram namazu
n
n Hadi bee…
n
n Sabah kahvaltıda kadın;
n
n - Eminim, sen bugünün ne olduğunu hatırlamıyorsun bile, dedi..
n
n - Tabii, hatırlıyorum, dedi adam... Çıktı, gitti.
n
n Öğleye doğru kapı çalındı.. Çiçekçi çocuk harika bir kırmızı gül buketi bıraktı...
n
n Az sonra kapı tekrar çalındı, bu defa köşedeki pastanenin çırağıydı gelen... Kocaman bir çikolata kutusu bıraktı gitti.
n
n Öğleden sonra gelen kutudan da, olağanüstü güzel bir elbise çıktı..
n
n Kadın kocasının dönmesini zor bekledi ve daha kapıda boynuna sarıldı..
n
n - Önce çiçekler, sonra çikolata, ve sonra da elbise.. Bu hayatımdaki en güzel Cumhuriyet Bayramı...
n
n Adam:
n
n - .........Hadi beeeeee.
n
n Aforizma:
n
n
n
n Bugün sevinç günü, kederleri bir yana bırakıp mutlu olalım. Ramazan Bayramı nı doya doya yaşayalım.
n
n
n
n 19 Ağustos 1974 : Rumlar, Kıbrıs’taki ABD elçisi Roger Davies’i öldürdü.
n