Camilerde imam ve cemaat

n

n İmam, öne geçen ve önder demektir.

n Cemaatle namaz kılmaya gittiğimizde camilerde ilginç durumlarla karşılaşırız.

n Cemaate mezhep ile ilgili toptan bir sorgulama yapsanız, büyük bir ihtimalle herkes “ Hanefi” diyecektir. Bunun nedeni ise bölgemizde nadiren başka mezhep mensuplarının bulunmamasıdır.

n Ancak namaz kılınmaya kalkıldığında pratikte bunun tersi görülür.

n Kiminin ayakları omuz genişliğinde, kiminin ise askerdeki gibi topukları arkadan yapışık, kimilerinki ise de değişik açıklıkta olduğunu göreceksiniz.

n Elleri bağlama konusuna gelince de aynı durumlarla karşılaşırız.

n Rukü ve secde halleri de bir başka…

n İmamlarda da durumun pek farklı olduğunu söyleyemiyoruz.

n Bunun hangisi doğru?

n Aynı mezhebe mensup olduğunu ifade eden Müslümanların, namazın sıhhatine zarar vermeyen fakat faziletine halel getiren bu tür farklılıkları ortadan kaldırmak gerekmez mi?

n İmam arkadaşlarımız ilmihali ellerine alıp farzına, vacibine ve sünnetine riayet edilecek bir namazı öğretemezler mi?

n Aynı durum kıraat için de söz konusudur.

n Peygamberimiz(sav), “ Namazlarınızı benden gördüğünüz gibi kılınız” buyurmuşlardır.

n Bunu mezhep alimleri kılı kırk yararcasına belirlemişlerdir. Rastgele kılmak, namazı ciddiye almamaktır.

n Örneğin ; namazda herhangi bir davranış ve şekli sevgililer sevgilisinin kılış şekline uydurma zorunluluğu vardır. Bunu önemsememek, asla doğru bir davranış değildir.

n Müslümanlar camilerde kendisi gibi namaz kılmayan safdaşına sormalıdır. Yanındaki kardeşinin mi, yoksa kendisinin mi doğrudur?

n En az bu kadar ciddiyet göstermelidir. Aynı anda ikisinin(aynı mezhepte iseler) doğru olması mümkün değildir. İmamlarımız ve cemaatlerimiz bu konuyu sorgulamalıdır diye düşünüyoruz.

n Selam ve dua ile…

n

n