Türkiye gerek içte ve gerekse dışta kritik bir aşamadan geçmektedir.

Bu geçiş aşamasında AK PARTİ henüz darbe sendromundan kurtulamamıştır. Bu da devletin bütün kurumlarını olumsuz yönde etkilemekte, hatta felç etmektedir.

Bunun böyle devam etmesi durumunda bazıları, bazı yanlış kararlar aldırtabilir. Bu yanlış kararlar, partiyi de ülkeyi de zarara sokabilir. 'YENİ TÜRKİYE'Yİ' korumak şöyle dursun, eskisini dahi kaybederek bir anda CHPlileşebiliriz.

Nasıl mı?

Habertürk kaynaklı Haber 7.com aktarımlı bir haberde TBMM 15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nun Taslak raporunda, 'dini oluşumlarla ilgili sorun alanlarına dikkat çekilerek, cemaatlerin şeffaf ve denetlenebilir olması için akredite edilmesi' konusu dile getirilmiştir.

Akredite demek, cemaatlerin resmi kurumlar tarafından tanınması, yetkinleştirilmesi ve kabul edilmesi demektir.

Peki, bunları kim, nasıl yapacaktır?

Taslak raporda cemaatlerin akreditasyonu için geliştirilen önerilerin başında şeffaflıklarını ve denetlenebilirliklerini sağlamak için hukuki düzenleme yapmak, Diyanet'i, RTÜK'ü görevlendirmek ve ombudsmanlık gibi kurumlar oluşturmak gelmektedir.

Komisyon, bir yanlışı bir başka yanlışla düzeltecek öneriler getirmektedir.

Cemaatleri kim hangi ilkelere göre akredite edecektir?

FETÖ, işin başından beri devlet tarafından akredite edilmiştir. Hem de öyle bir akreditasyon ki, kendilerini akredite edenleri akredite etmeye başlamışlardır.

Akredite olmaları için Pensilvanya'ya gitmeyen kaç eski ve yeni milletvekili vardır?

Devletin bunları açıklamasını isterdik?

Cemaatlerin şeffaflıkları ve denetlenebilirlikleri açısından gerekli hukuki düzenlemenin yapılmasının gereğine inanırız. Ancak politize olmuş kurumların akreditasyonunun cemaatlere ve özellikle de Türkiye'ye büyük zarar vereceğine inanıyoruz.

Böyle bir durum Türkiye'yi CHP dönemine taşıyarak AK PARTİ'Yİ CHP'lileştirir.

Peki, eğitim programları denetlenmesin mi?

Denetlensin ve takip edilsin. Aksi bir anlayış ve uygulama, milletimizin bindiği dalı kesmek olur.

Komisyon, bir yanlışla bir başka yanlışı düzeltmeye çalışıyor, asla sağlıklı bir öneri değildir.

Bu konuda tek çözüm, cemaatlerin eski misyonlarına dönmelerini sağlayacak çalışmalar yapmaktır. O da cemaate değil, cemiyete adam yetiştirme misyonudur. Ramazanın bereketiyle selam ve sevgiler…