n

n
n Gerçek aydın kim ki?
n
n Ben mi?
n
n O mu?
n
n Şu mu?
n
n Onlar mı?
n
n Kim?
n
n Hepimiz mi?
n
n Hiçbirimiz mi?
n
n Sadece bir kısmımız mı?
n
n Sahi gerçek aydın ve / veya sanatçı kim ki?
n
n Yekta Güngör Özden gerçek aydını şöyle tanımlıyor:
n
n “Gerçek aydın, ahlaklı, adaletli, anlayışlı, çalışkan, özverili ve yürekli bireydir. Toplumuna karşı ödevlerini yüksünmeden ve bir beklentisi olmadan yerine getirir. Kültür, sanat, spor, iş dünyasında ya da yasal bir görevde olsun, kendinden başkasını düşünen, bilinçli ve çalışkan halk önderidir. Bilgisiyle ışık saçar, nitelikleriyle örnek olur. Yaşamda değer taşıyan, saygın insandır. Kiralanmaz, kullanılmaz, kışkırtılmaz, dönmez ve aldatmaz.”
n
n Süper bir tanımlama değil mi?
n
n Böyle ne kadar aydınımız vardır acaba?
n
n Bu tanıma giren aydın sayısının Türkiyemizde çok olması, bizi gelişmekte olan ülke konumundan çıkarıp gelişmiş ülke yapmaz mıydı?
n
n Yapardı.
n
n Oysa ülkemize gelişmekte olan ülke denildiğini internetçi çocuklar dahi bilir.
n
n Gel de şimdi: “Çağdaş uygarlık düzeyi, sanayi ötesi toplumlardan oluşuyor” diyen Attila İlhan’ın söylediklerine katılma!
n
n Ne demişti “Aydınlar Savaşı” adlı kitabında:
n
n “Gelişmekte olan her ülkede ortalığı ‘lümpen’ bir fikir ve sanat ortamı kaplar. Türkiye’de de böyle olmuştur. Aydın ne yapıyor? Saati yıllardır ya Paris’e, ya Londra’ya, ya New York’a, ya Moskova’ya, ya Pekin’e ayarlıdır; tarihini önemsemez, halkını düpedüz küçümser; beride ne köylü kalabilmiş ne şehirli olabilmiş, kara kalabalık, kılavuz olarak aydınlarını kaybedince, kendi göbeğini kendisi kesmeye kalkışmış, neticede o ‘lümpen sacayağı’ nın ortasına düşmüştür: Bir uçta arabesk müzik, bir uçta Yeşilçam sineması, bir uçta gazino (magazin) basını!”
n
n Attila İlhan’ın söyledikleri hala günceliğiyle, doğruluğunu gösteriyor değil mi?
n
n Özellikle ‘lümpen’ aydın ve sanat ortamı için söyledikleri günümüzde de geçerliğini korumaktadır. Saatlerin nereye ayarlı olduğu ise aşikardır.
n
n Oysa saatleri her daim Ankara’ya ayarlama zarureti olmalıdır.
n
n Bu arada sanırım Attila İlhan, Berlin’i belirtmeyi unutmuşlardır.
n
n Olabilir. (Rahmetli şair yazarımızı saygıyla anıyorum) Konu bellidir. Almanya’da kalan birçok aydınımızda kültür şokluğunun doğal sonucu olan ‘yoz kültür’ vardır.
n
n Bendenize sorarsanız eğer gerçek aydın kimdir diye?
n
n Hemen arz edeyim:
n
n Türkiyemizde gerçek ‘aydın’ bilimsel, teknolojik, kültürel, sanatsal, ekonomik, sportif velhasıl her alanın zor koşullarında; öğretim üyeliği, doktorluk, öğretmenlik, hakimlik, ebelik,mühendislik, mimarlık, veterinerlik, gazetecilik, askerlik, yöneticilik, maliyecilik, enformatiklik, (v.s) yaparak hizmet üretenlerdir… Türkiyemizin aydınlık geleceği için çalışanlardır… Gelecek nesillere bugünden daha çok yararlı olanlardır…
n
n Oysa bugün gerçek aydın suskundur.
n
n Birlik beraberlik ve dayanışmadan biraz uzaktır.
n
n Meydanlarda ise kendini aydın sananlar vardır.
n
n Velhasıl aydınlarımız kılavuz olarak gelişmekte olan ülkemizi gelişmiş ülke seviyesine çıkaramadıkları sürece bütünleme sınavındadır…
n
n
n
n Hepimize kolay gelsin…
n