Kamunun harcadığı her kuruşun...

Kendisine ait olduğunu...
Bu nedenle neyin, nereye harcandığını bilmenin...
Tepki göstermenin...
Hatta göreve seçtiği kişinin yargı önüne çıkmasını sağlayan...
Toplumsal bilinçtir!
***
Bilinç düzeyi yüksek toplumlarda...
Kamuyu yönetmeye seçilenler...
Kaynakları istediği gibi harcayamaz...
Emrinde çalışan memurdan...
Özel sözleşmeli personelin maaşına...
Başkanların, müdürlerin, hatta vekillerin...
Maaşlarından, özel harcamalarına kadar...
Her kuruş, bilinçli toplumun denetimi altındadır!
***
Bizde öyle mi?
Makama oturan...
Ya seçildiği...
Ya da kendisini koltuğa oturtanların...
İktidar ömrü kadar...
Kendini kral zanneder...
Ve hep şu lakırtı duyulur:
Benden ancak millet hesap sorar...
O da seçimde!
***
Eh demokrasiniz...
Seçim sisteminiz...
Topal olunca...
Geri çağırma...
Görevden el çektirme...
Toplumun bilgilenmesi ve dava açma hakları...
Sınırlı ya da hiç olmayınca...
Her belediye...
Her kurum beylik olur!
Her gelen...
Milletin ortak malı kamu kaynaklarını...
Dilediği gibi kullanır...
Har vurur, harman savurur...
Siyasi iradenin emri altındaki memur...
Gelir, usulen denetler...
Aklar, paklar gider!
***
Denetimi millete bizzat verin bakalım...
Hem şeffaflaştırın kamuyu...
Hem de suçların karşılığını...
Hem siyasi hem de adli olarak net koyun!
Millete sadece seçimde değil...
İcraat yapılırken bile söz hakkı tanıyın...
Bakın bakalım...
Kaç kuruşu kim har vurup, harman savurabiliyor!
O kadar babayiğit çıkıyor mu?