Madde bağımlılığının 13 yaşlarına düştüğü bir ülkede yaşıyoruz.

Devlet, çocuklarımızı altı yaşında elimizden alıyor ve 13 yaşına geldiğinde ise onu uyuşturucu ile karşılaşmaktan koruyamıyor.

İlerleyen her yaşı boyunca madde bağımlısı olma oranı artıyor.

Devlet, çocuklarımızı altı ile on sekiz yaşları arasında almaktadır. Ancak bunları çağın vebası olan uyuşturucudan kurtaramıyor, koruyamıyor.

Vatandaş, televizyon ekranından milyonlara karşı 'her tarafta aldığı madde sonrasında düşüp yığılan genç çocuklarla dolu' diyerek haykırıyor.

Bir başkası ise yine televizyon ekranında, 'her gün tuvalette düşüp bayılan en az yirmi çocuk çıkardığından' söz ediyor.

Bunlar aysbergin görünen kısmı. Ya görünmeyene ne diyeceğiz.

Her gün gazete manşetlerinden okuyor, Tv ekranlarından tanık olmaktayız ki bir çok uyuşturucu operasyonları yapılmaktadır. Bu durum, tek başına polisiye tedbirleriyle önlenemeyeceği hepimizin malumudur.

Bunun temel tedbiri eğitimdir. Bir de velilerin takip ve gayretleri.

Bir bakın bakalım: İlinizde Milli Eğitim, mahallenizin okulunda müdür, öğrenci servislerinde öğrenci var mıdır?

Bu konuda ilgili bakanlıklar( Milli Eğitim ve Gençlik) ne yapıyor?

Kalıcı, sadre şifa olacak projeleri var mıdır?

Hepimizin çocuklarını kapsamaya aday böyle büyük bir tehlikeyi savacak evrensel bir eğitim ve gençlik projelerine ihtiyacımız vardır.

Uyuşmuş ve ' sin, külahın görülmesin' mantığı ile uyuyan bürokrasiyi diriltecek bir devlet nefhasını bekliyoruz.

Canımız, malımız, dinimiz, neslimiz ve aklımız devlete emanet. Devlet bu emanetlere sahip çıkmalıdır. Yoksa hepsi tehlikede olacaktır.

Selam ve sevgi ile…